düşler sokağında bir garip berduşum şimdi
sisli puslu bir denizde bir sandalda
borda mahkumu gibi ha bire kürek salla
geleceğe dair ne varsa yaşamak adına
düşler sokağında bir garip yolcuyum şimdi
penceremde sis,gökyüzünde pus
kader pusu kurup örmüş ağlarını
sevdadan yana ne varsa taşımak adına
Kayıt Tarihi : 20.4.2010 10:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

DÜŞLER SOKAĞI
düşler sokağında bir garip berduşum şimdi
sisli puslu bir denizde bir sandalda
borda mahkumu gibi ha bire kürek salla
geleceğe dair ne varsa yaşamak adına
düşler sokağında bir garip yolcuyum şimdi
penceremde sis, gökyüzünde pus
kader pusu kurup örmüş ağlarını
sevdadan yana ne varsa taşımak adına
Fulya ULUDAĞ
SEVDA TAŞIYAN GARİP YOLCU;
Edebiyat maceramızı incelerken, özellikle CUMHURİYET SONRASI EDEBİYAT AKIMLARI içerisinde:
1) Beş Hececiler: Faruk Nafız Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon
2) Yedi Meşaleciler: Sabri Esat Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Ziya Osman Saba, Cevdet Kudret Solok, Kenan Hulusi Koray,
Muammer Lütfü
3) Garipçiler (Birinci Yeni): Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday.
4) İkinci Yeniler: Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer'i
5) Hisarcılar: Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer, Nüzhet Erman,Yavuz Bülent Bâkiler, Sevinç Çokum, Oyhan Hasan Bıldırki, Gültekin Samanoğlu, M. Necati Özsu, Ayla Oral, Şevket Bulut, M. Fahri Oğuz, Arif Nihat Asya, Tarık Buğra, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Faik Baysal, Metin And, Hilmi Ziya Ülken, Talat Sait Halman,Rüştü Şardağ.
1940 sonrasında yeniyi daha çok gelenek içinde arayan veya geleneğe yaslanıp yerli ve millî çizgileri daha ön plânda, bir şiir ortaya koymaya çalışanlar, edebiyatımızda epeyce bir yol katedmişlerdir. Şüphesiz bunlar edebiyatımıza kazandırılan ZENGİN RENKLER arasında yer almışlardır. Bununla birlikte edebiyatımızdaki bu farklılıklar dilimizin yozlaşmasına, kimi kural ve kaidelerinin de çiğnenip yok edilmesine ve hatta yok sayılmasına da yol açmıştır.
Statatikoculuğa kesinlikle karşı olduğum halde edebiyatımızın ve sanatımızın da dejenere edilerek kimi kural ve kaidelerinin yok sayılarak yozlaştırılmasına, kısırlaştırılmasına hatta imlâsız, noktamlamasız ve yazım kurallarından uzaklaştırılarak anlamsızlaştılmasına şiddetle karşıyım. Türkçe matematik, fizik, kimya gibi kural ve kaideleri, formülleri, nasıl yazılması gerekliliğine dair, şunun bunun veya kimilerince değil; ama, Türk Devletinin resmî kurumu tarafından belirlenmiş (TÜRK DİL KURUMU) İMLÂ, NOKTALAMA ve YAZIM KURALLARI mevcuttur.
Bu durum, şu veya bu kişilerce böyle yazılmış, böyle bir grup sanaçtı topluluğunun varlığı, bu şekilde yazmak isteyenlerin hevesinin olması, BU KURALLARI YOK SAYMAZ. BİLAKİS BU KURALLAR VARDIR. BU KURALLARA UYMAYI GEREKTİRİR.
Bu kuralların varlığı Üniversitelerce, ilim adamlarınca, okullarca veya yazarlarca, ISRARLA SAVUNULMASI ve KULLANILMASINI GEREKMEKTEDİR. Bizim imlâmız ise sık sık değiştirilmesi gereken bir sistem değildir. Bu sistem ise birliktelik gerektirmektedir; çünkü YAZIM KURALARI ve İMLÂDAKİ BİRLİKTELİK, millî güvenlik, millî savunma kadar önemlidir. Bunu kaybedersek millî savunmamızı ve millî birlikteliğimizi de kaybederiz. Her kafadan bir ses çıkar her yöreden ağız özellikleri de dahil olmak üzere öneri gelir...
Eğer bunlara dikkat etmez isek dilimizdeki İngilizceleşmeye, Farslaşmaya, Arapçalaşmaya, yöreslleştirmeye, mahlileştirmeye, giderek İMPARATORLUK DİLİNDEN, AŞİRET DİLİNE dönüştürmeye yol açarız. Türk dilindeki yabancı kelime furyasına, kelimelerinin bozulup yozlaşmasına, yabancılaşmasına, sizin gibi (imlasız noktalamasız, büyük harfsiz) yazanlara da bir şey söylemeye itiraz hakkımız olmaz.
Şahsen, zaman zaman yazdığım bu tarz eleştirilerde sanat yapma maksatlı yazı yazan dostlarımızın, şiddetli savunmaları karşısında kalıyorum. Buna karşı da yukarıda söylediklerimi aynen söylüyorum.
Garip Akımı, Birinci ve İkici Yenilerle Sosyalizm (Kominizm) yanında yer alanlar, Nazım Hikmer RAN’ın devam ettirenlerle HİSAR DERGİSİ etrafında toplanan sanatçıların bu ayırımı açık seçik olarak ortaya koyduklarını yazdıkları eserlerde görmek mümkün olmaktadır. Bu husus, Türk Edebiyatında, KURAL ve KAİDELERE UYMAK KAYDIYLA, bir çeşitlilik olmakla birlikte, bu dilin bir kuralı ve kaidesi olduğu, hiçbir zaman unutulmaması gereken husustur.
Siz de GARİPÇİLER gibi takılmışsınız. Noktasız, virgülsüz, büyük harf gibi kural, kaide ve yaptırımlarından uzaklaşarak, yazdığınızı görmekteyiz.
Bazıları bu bir ekol, bu bir edebî akım, bu bir edebiyatta dönemdir diyor. Edebiyatımızda bir dönem böyleleri olmuş. Hâlâ da olmaya devam ediyor. Peki Türk Edebiyatında böyle yazmayı gerektiren bir usül, esas var mı? Kural ve kaide?..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu tarafından böyle bir şey belirlenmemiştir. Peki bunları kim uydurmakta ve niçin böyle yazmaktadırlar?.. Devletin resmî Kurumları böyle yazanlara karşı İMLÂ, NOKTALAMA ve YAZIM KURALALRINI getirmiş bunun için de çeşitli yazım yanlışlıklarına meydan vermemek için YAZIM SZÖLÜĞÜ, İMLÂ, NOKTALAMA ve YAZIM KURALARI KİTAPÇIKLARI çıkarmıştır. Öyleyse DEVLETİN GETİRDİKLERİNİ ve ÇIKARDIKLARI KİTALARDAKİ KURAL ve KAİDELERİ HİÇE SAYARAK İNADINA BÖYLE YAZMAKTA ISRAR ETMENİN ANLAMI NE OLABİLİR?!..
İyi de her şeyin bir nizamı, tertibi, düzeni olduğu gibi şiirin de bence kuraları var. Kurallara bağlanıp kalmayı istememek tercihini TÜRK DİLİNİNYAZIMLA ilgili TEMEL KURALAR ve KAİDELERİNİ DEĞİŞTİRMEDEN ANORMAL BULMUYORUM. Serbest, aruz, hece, veya daha değişik olan bir yenilik... Makûl geliyor bana; fakat büyük küçük harflerin yer değiştirmesi, imlâsızlaşma, yazım kurallarının yok sayılmasını hazmedemem... . Bunlar TÜRKÇEYİ, TÜRK DİLİNİ YOZLAŞTIRIYORLAR GİBİ GELİYOR BANA.
Şiirinizi muhtevâ, dil ve anlatım, DUYGULARDAKİ HEYECAN yönünden başarılı, imlâ, noktalama ve yazım kuralları yönünden çok zayıf bulduğumu belirtiyor, daha güzel günlerde daha verimli çalışmalara imza atmanızı gönülden diliyorum.
Abdullah Çağrı ELGÜN
[email protected]
tebrikler....
TÜM YORUMLAR (6)