Geceler mutantan bir yaşamın simgesiydi
Biz sevmiyorduk çünkü çok kısaydılar / uyandığımızda
Mum gibi eriyip sönmüş mumların arasında
Sabahlar uçsuz bucaksızdı bizim için
Hele bir penceremizi araladığımızda
Yağmur kokusu dolunca odamıza
Fantezilerle dolu bir dünya bulurduk önümüzde
Sabahlar güne dönse de hiç önemi yoktu artık
Gecelerin, sabahların, günlerin / bizimdi hepsi
Evimiz, odamız, yatağımız ve her şey gibi
Ve her zaman olduğu gibi konuşmak sana düşerdi
Dinlemek bana / buna bir bilge sabrı gerekirdi
Gök gürlerdi birden ıslak camlar titrerdi / korkardın
Şimşek çakardı, uzaklara yıldırım düşerdi belki
Odamız cadılar evine dönerdi.
Öyle bir sarılışın vardı ki bana nefesimi keserdin
Delikanlılık hoyratlığıyla kucaklardım
Saçlarını okşar yüzünü sever öperdim
Ne gece, ne sabah, ne günün yeknesak gürültüleri
Çalar saat, cep telefonunun melodik çağrı sesi / vız gelirdi
Gezmeye çıkardı meraklı ellerim utanmazdı
Silinirdi belleklerimizde ne varsa
Düşler dolu dizgin gerçeğe koşardı
Senin yüzünü al basardı / benim nefeslerim sıklaşırdı
Yeni sabahlarda yeniden uyanmaya yatardık
Dinmez ER / Çeşme / 2011. 10. 08 /
Mutantan: şaşaalı, debdebeli, çok renkli
Dinmez ErKayıt Tarihi : 15.10.2011 14:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)