-Bazen hayalleri utandırır ya o "eşsiz yüzler",
Belki vardır onları da utandıracak olan dizeler...-
İlk nefesle başlarmış ilk acısı tokadın;
Düşündürür, yok mu bir yolu dünya da rahatın?
Ölüm müdür sonu bu elem dolu safahatın?
Esfelde ve alâda ey beşer var mı istirahatın?
Var ile yok arasında insan "garip oğlu garip"
Düşler de öyledir; gündüz yok iken türeyiverir mağrip!
Çek hayalini gözümden, gölgeler bile muzdarip,
Geceleri alsınlar ömrümden günleri verip.
İyi, kötü güzel ve çirkin vardı senden önce,
Hüzünlenirdik kışları, saçılırdık bahar gelince.
Bir hal oldu bana kadın! İğrenç ve delice;
Hani kalp durur, beden soğur ya ölünce
Bir gün sende düş sevdaya, lâkin tanınma!
İlahi adalet böyle olur gücenme duama.
Düşersen düşürdüğün yerlere sakın çırpınma
Çekilen dert kadardır rahmet, unutma!
Düşmez mi sandın o abide omuzlarını?
Hani cerrahlar kıskanırdı parmaklarını!
Sende kırarsın taptığın parlak aynalarını,
Bırakıp gideceksin şu dünyada ki yıllarını
Uğruna harcadığım dünya mı ahiret mi?
Kaybettiğim ömür mü, kurtuluşa senet mi?
Narin eller, al dudaklar; lütûf mu lanet mi?
Allahım! Allahım o yananlar kemik mi et mi?
Kayıt Tarihi : 29.3.2017 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!