Üstümde uçsuz bucaksız,
Sınırsız bir mavilik
Derin sevgiye batırılmış
Masmavi gökyüzü
Karşımda
Yeşili yatırılmış
Yeşilin her tonunda
Giysileriyle süslü dağlar
kardeştir
Açar göğsünde bir sığınak
Cömertçe
Soğuk sular serper dertlerine
Dağ başında pınarlarını
Dile getirir dertlerini
Sessizce yol alan
Bulanık nehirlere
Dinler seni sessizce
Vermez sırrını sular
Kıyılarına
İnim inim inler ağaçlar
Lime lime koparsa da
Etlerini rüzgârlar
Saklar sırrını
Vermez yellere
Kırsa da dalını budağını rüzgâr
Koparsa da
Can alır gibi yapraklarını
Alamazsın ağzından
Tek bir kelime
Sır küpüdür yapraklar
Düşer, sürüklenir
Canı çekilir, kurur
Cızıl cızıl öter ateşte
Kuru dallar yanar kavrulur
Kül olur
Vermez sırrını ateşe
Varsın olmasın
Eşin, dostun, yoldaşın
Olmazsa olmasın
Can yoldaşın, sırdaşın
Yalnızlık var serimde diye
Hayıflanmayasın
Düşmesin başın sağ omzuna
Bükülmesin boynun yanıbaşında
Sadece adın kalacak
Bilmem kim oğlu falan
Doğum tarihin bir de duan
Beyaz mermer üstüne yazıt
Siyah boyalarla kazıt
Adın Bİle söylenmeyecek
Yeni bir kimlik alacaksın
Merhum ya da merhume
Ve yeni ünvanın olacak
Bundan böyle
Sen göreceksin yalnızlığı
Ölüpte toprağa
Girdiğin(karıştığın) zaman
Kayıt Tarihi : 27.7.2021 22:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!