I.
Hangi yalnızlık bu? Aşıboyalı evleri,
Küf rengi kedisiyle geçmişe dönük, bungun.
Çürük bir iple avluya açılırdı kapı,
Ot bürümüş taşlıktı, yüz değmemiş çarşaftı,
Hüzünle mavi oyalı ve cılız ışığı
Kandilin, kap kacak, haylazlığı kurumamış
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
hatıralarımızla otantik bir çağrışım kuran, hayatın içini anlatan ve okuru anlam kargaşasında boğmayan su gibi duru ve akıcı bir şiir. Tebrik ediyor, başarılar diliyorum
Şiirle tarif ettiğiniz, o emsalsiz; lakin zamanında kıymeti bilinmeyen güzellikleri biz de yaşamış gibi olduk...Çürük bir iple bağlanıp, avluya açılan kapıya da baktık, ot bürümüş taşlığa da uğradık... Zaman aracıyla bir saniye gibi bir sürede biz de ziyaret ettik oraları...
Vefalı yüreğinize, emeğinize gönlünüze sağlık muhteşem; tebrikler sayın Kantürk...
IV.
Tozlu bir yolu geçerek inerdik çarşıya,
Kimbilir hangi susuzluğun rüzgarıydı o
Göksel ağaçları savuran? Kesme taşları
Sokağın, gölgede boynu bükük bir at gibi
Uykuya dalardı tekne, çeşme miydi gök
Gibi uzayan? Kırsal kokusu dükkanların!
Bir yüz silinmiş bellerden, bir kadın kaç kez,
Kaç kez kendini yineleyen, göğe bakardı.
kutluyorum günün şiir ve şairini..
namık cem
tebrik ederim zamanda yolculuğa çıkardınız beni evet o günleri bende yaşadım................
düs mü bilmem. siir mi, soru küpü mü onu da bilemedim ama aklima bir türkü düstü ki;
uzun ince bir yoldayim
gediyorum gündüz gece
bilmiyorum ne haldayim
gediyorum gündüz gece
Aşık Veysel Şatıroğlu
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta