Elime bir kalem ve kağıt verildi. Hayallerimi çizmem istendi benden. Oysa çocukluğumda
Hiç kimse önüme boya kutusunu verip
Güneşi çiz dememişti.
Mavi renklerle konuşmam yasaktı
İşte bu yüzden gökyüzünü tanımazdım.Benden bu eylemi gerçekleştirmemi isteyenler bunu biliyorlardı zaten. Peki neden o zaman? Çünkü
Hayal kurmayı beceremeyen yığınlar çoğalmak ve benzerlerini aramak ile sorumlu hissediyorlar kendilerini. Ama ben bu benzerleştirme heveslerini kursaklarında bıraktım. Evet çocukluğum hayal kurmak yeteneğinden yoksun gelişti. Ama yine de kağıda öyle hayaller çizdim ki yığınlar dünyanın döndüğünü, güneşin doğduğunu, yıldızların parladığını ilk defa fark etmişlerdi.
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta