Uçup giderim kanatlarının altından
Ayrı bulutlarda kalırız
Senin ki yağmur
Benim ki kar olur muhakkak
Yıldızlara yükselir umutlarımız
Sen güney yıldızında sıcak
Ben kuzey yıldızında soğuk
Bilmediğimiz mevsimlerde
Toprağa düşeriz
Sen bir gelincik boyu verirsin
Ben vahşi ırmaklar boyunda ısırgan otu
Sende kırmızının ateşi
Ben de düş kırıklığı koyu yeşilin...
Ayrılık besteler yıldırım şakımaları
Ayrık otları bir yaban acıdır aramızda
Yol açmak imkansız mevsimden mevsime
Gelincik kırmızısı bahar
Yeşilin kahverengiye çaldığı sonbahar
Gözlerimin saçaklarında yuva arayan
Şaşkın ve geç kalmış kuşlar
Ayazda uçurum çiçeği
Kayıp şehrin sürgün çocuğu
Titreyen dudaklar ve
Ağlamaya yüz tutmuş gecekondu camları
Hüznüme basarak mutlu olanlar
Dünya sizin...gününüz kırksekiz saat
Dalına bindiğiniz garipler
Yüz beygir gücünde bir doru at
Koşturun ölümüne, azraile sürün.
Bir delikanlı
İkizler burcunda güneşe tırmanıyor
Karmaşık dünyasında
ölümcül bir labirentin
Duvarlarına sloganlar yazılmış koridorlarına
Ateş döküyor avuçlarından
Sonsuza
ve kendisine yürüyor...
Kayıt Tarihi : 6.4.2006 19:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Dünya sizin...gününüz kırksekiz saat ???
Her insanın ,hüznünden zevk alanlar ,mutlu olanlar,zevk duyanlar vardır ,hep de var olacaklar ,Ama bunlar bizleri ve sizleri yıldıramaz ,yıldırmamalı,Bir gün anlayacaklar çamurda bile bile gül biter her şeye rağmen degilmi,Elinize yüreginize sağlık ,anlatım şekliniz serbest olmasına karşın anlatılanlar çok net ,yüreginize sağlık=)
TÜM YORUMLAR (2)