...
Asırlık ağaçların gölgesinde,
Coşkun dere akıyor usul, usul.
Tatlı bir tırtıl örmüş kozasını,
Sonsuzluğa bakıyor ışıl, ışıl.
Köpük, köpük dereler çağlar,
İpek böceği koza sağar,
Bir genç küsmüş bahtına ağlar,
Çisildeyen bir yağmur yağar.
Serenat yapar bülbül güle,
Kokular yayar gül bülbüle,
Dut ağaçları gölgesinde
İpek böceği rızkın arar
Çözülür koza kanat açar
Paslı yüreklere neşe saçar
Bir tüy gibi süzülür uçar
"Bahtını arar umut kelebeği"...
Dost kalemler
Taylan Uzar
Umutlar çok olur gençliğin nefesinde
Koca bir ağ örülür her sohbet arasında
Çağlar ırmaklar gibi tebessümler
geleceğini arar kelebeğin kanatlarında..
Ahde Vefa
Kayıt Tarihi : 7.4.2023 22:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Çocukça...
Günün Şiiri dolayısıyla Sayın Tuba Hanımı kutluyorum.
Seçici Kurula da teşekkürler.
Alfabedeki harfleri tanımakla hemen okumaya başlanılmaz.
Misal: “Merhaba” kelimesi. Harfleri tanıyan birine okutalım. “Me-e-re-he- a-be-a” şeklinde okuyacaktır, okunmuş olursa.
Önemli olan ilk adımı atmaktır.
Önemli olan ilgi duymak, azmetmek ve sabırlı olmaktır.
Bir belge, bir diploma, bir icazetname almak için emek sarf etmek, öğrenmek, gerektiğinde öğrendiklerini uygulamak lazım gelir.
Şiir de böyledir.
Sadece şiir değil, hikâye roman, kısaca edebi veya güzel sanatlarda eser vermek de sabır ve azim işidir.
Tuba Hanım, şunu unutmayın.
Allah dostları olarak anılan, nice yol gösterici, eğitici, öğretici, aydınlatıcı pirler, şeyhler, ermişler dahi zaman zaman inzivaya çekilirler. Dünyevi değerlerden, nimetlerden nefislerini arındırmaya çalışırlar.
Yani sözüm, çok şey bilmek demek, her şeyi bilmek demek değildir. Arada arınmak gerekir.
İlhamın kaynağı da arı - duru, safiyane, dostane, insani duygulardır.
Önce düşünmek, sonra hayal etmek ve o hayalin içine girerek hissetmek ve hisseliklerini dile getirmek…
İşte şiirin temeli, harcı, özeti budur.
Siz düşündüklerinizi ve hayal ettiklerinizi yazmışsınız. Bunda zerrece beis yok.
Diyebilirim ki, nice arkadaşla bu sayfalarda tanıştık, hep birlikte yol aldık. Kendimizi geliştirdik (kendi adıma geliştirebildiysem eğer).
Şiire sevdalı öyle arkadaşlar vardı ki aramızda, şimdi tam anlamıyla şair oldu, ozan oldu.
Ozanlık geleneğimizde saz çalma da var, lâkin saz çalamayana ozan denmez diye bir kaide de yok.
Eğer şiire merakınız var ise, olmasa zaten bu sayfalarda olmazsınız, siz yolunuza devam edin.
Hiçbir şey birden bire mükemmel olmuyor. Okudukça, düşündükçe, yazdıkça zaman içinde her şey yerli yerine oturacaktır.
Kendinize güvenin.
Sabredin, azmedin yeter.
Öyle arkadaşlar bilirim ki, serbest şiirde gayet iyiler, koşma tarzı şiire gelince zorlanıyorlar.
Ayak, uyak, redif, ölçü, kıta, anlam bütünlüğü, imge, simge, tasvir, mazmun…
Sanatlara kafayı takmayın. Hiç kimse sanat olsun diye şiirini sanatlı yazmıyor.
*
Şiiriniz hakkında birkaç söz söyleyelim.
İlk dikkatimi çeken kelime tekrarları arasına virgül konulmuş olması. Lütfen koymayınız. Buradaki arkadaşların çoğu bu hatayı yapıyor.
(usul, usul - ışıl, ışıl – köpük, köpük değil/ usul usul, ışıl ışıl – köpük köpük olmalı)
Belki ilk dörtlüğün son dizesini daha farklı düşünerek söylemek mümkün olabilir.
“İpek böceği koza sağar,” sanırım uyak örgüsüne uydurmak için söylenmiş. Bence de sağar değil, sağlar olmalı.
Uyak (kafiye) düzeni, kimileri örgüsü diyor, uygun düşmemiş.
Uyaklara takılıp kalmak anlamı, bütünlüğü bozabilir.
Bir arkadaşın dediği gibi (çisildeyen yerine / çisil çisil dense belki daha uygu olur. Tercih meselesi.)
.
Ayaksız bir şiir. İlla ayak olacak şartı da yok zaten.
İlk dörtlük 11’li hece ölçüsü ile yazılmış görünüyor.
Sonraki iki dörtlük 9’lu hece ölçülü.
Son dörtlük karma, ölçüsüz.
Kararını vermen gerek. Koşma tarzı yazacaksan ölçü ve uyaklara dikkat etmen gerekir.
Serbest şiir yazacaksan uyaklara takılmadan hissettiklerini aktaracaksın.
.
Tuba Hanım,
Sabrınız ve azminiz daim olsun.
BAHTINIZ DA, YOLUNUZ DA AÇIK OLSUN.
Saygı ve selamlarımla.
12 Nisan 2023
Hikmet Çiftçi
TÜM YORUMLAR (28)