Bugün,
Gök kapatıyor yüzünü beyaz bulutların inadına.
Gözlerinden şehirler geçen bir kız çocuğunun duasına inanmıyor kuşlar
ve bir bir döküyor hepsi kanatlarını yerin en mahrem noktasına.
Özlüyorlar,
Bütün kainatın matemi olup, ölüyorlar...
'Kuşlar ağlar mı hiç? ' diye sormayın,
Öyle bir ağlıyorlar ki,
Betondan binalar bile secde ediyor varlıklarına,
Öyle bir ağlıyorlar ki,
Tanrı iman ediyor gözyaşlarına.
Kuşlar,
Bereketi bu kaldırımların.
Bu plastik yüzlerin,
Yoklukların,
Yalanların,
Yılların habercisi.
En mahur bestenin,
En yakıcı notası.
Ölmüş bir dilencinin dudaklarından fırlayan,
'Allah rızası için kefen parası' duası.
Kuşlar,
Aşkları bu şehrin.
Sırf canları gitmek istiyor diye uçarlar güneye,
Ve hep daha güneye gidiyorlar,
Arkalarında yıkık dökük bir şehir bıraksalar bile...
Bugün,
Hüznünü cennetle besleyen bir annenin göğüslerinden taşıyor ırmak,
Yüzü suyu hürmetine kesiliyor birkaç dilek damarlarından
Ve hayallerin en başında hayatına son veriyor
Yalnızın, yalnızca konuştuğu bir düş hükümeti.
Saçlarından tutam tutam dökülen kar tanelerine,
Küfrediyor edepli çocuklar.
Terk ediyor kuşlar ülkeyi,
Ellerinde birkaç tansiyon ilacı ve bavullar...
Bakmayın siz,
Bu ülkede en çok onlar iz bırakıyorlar.
Kuşlar,
Acısı bütün ayrılıkların.
Cehenneme dönmüş kalplerin,
Bir damla suya muhtaç balıkların,
Failini bekleyen cinayetlerin sitemi.
Koca bir çınarın kimsesizliği,
Yeşili ağaçların.
Kuşlar,
Vakti geldiğinde,
Kalpten kalbe göçen terkleri her insanın.
Ve kuşlar,
Her göçte ipini keser darağacının..
1beş11 | 18:20
MerveCeylan.
Kayıt Tarihi : 9.5.2011 12:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!