hiç olamamış
bir ülkeye gittim düşümde doktor
yaşamadan hiç, uzak bir yolculuğu
uzak mı uzak
karanlık gökyüzüne doğru
gökyüzünden gri
gökyüzünden derin bir yaşama doğru
zifiri bir adam vardı
güneşin zifiri ışığında
sesinde köpekler kavga ediyordu
yüzünde eski yaralar
kulakları yırtık
dişlerinde ise düşlerin kanı
bir de kar topundan daha beyaz bir kadın
kadının gözleriyle birlikte
elleri ağlıyordu, titrek
düşleri kaçıp gidiyordu çaresizce
ötede, başıboş şehirlere
uçuşuyordu karartılar
saklanıyordu dışarının tüm çocukları
kaçıyordu bütün sokak hayvanları
arabalar daha hızlı sürüyordu alışıla gelmişliklere
hep yetişiyorlardı insanlar geç kalmışlıklara
görüyordum uçakların gittiği yerlerde
caddelerin kaybedip bulamadığı o ışığı
ama buzdum ben, kıştım, dondurucuydum
soğuk bir yel esiyordum kadının gözlerinde
ama ateşten yanıyordu onun o küçük alnı
saçları tutuşuyordu alev alev
tutamıyordum, kayıp gidiyordu ellerimden
gök gürüldüyordum sade
savrulup gidiyordu o küçük yüreğinin külleri
ah, yasak değil ya
gitmek istediklerimi düşleyip
hiç olmadıklarımı özlemek
düş bu ya
ondandır doktor
ondan
çaresizce
ve hep yeni baştan
sevmek hayatı
Kayıt Tarihi : 20.7.2018 19:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bin Sevmek adlı kitaptan (Artshop - 2018)
