Düş Fosili
An gelir
hislerin dillendiği şiir sürgünlerinde
bağcıklarını bağlar
yüksek topuklu dizelerin süt dişleri
hecelerin toynaklarında
eylülü süpürür
meltem uçuğu destina çiçekleri
mor saçaklı dehlizlerin avlusunda
nedensiz bakışları adımlarken yüzüm
suskunun cinnetine dikilmiş
iğne yapraklı hüzünlere dalar gözüm
şekvası kırık bir ören şehir
küf kokulu günceme
ezelden kalma bir ebedin
kırık dökük pişmanlıklarını yazar
sararım sigarama yalnızlığı
dumanında hare hare gücenik duruşlarım
bir kızıl sonbaharın tuvaline yürür dimağım
hep ilk adımda başlar kendime uzaklığım
ipeksi hayallerin yürüdüğü yıllar geçer üzerimden
gamzeli yanılgıların düş fosili kırılganlığına
tüner güncemin ışıkları
ve
ha gayret der h/içteki çığlık
birazdan bir bir dolaşırız salaş meyhaneleri
sessiz sakin bir yer bulup
saçlarımıza yağan tozları
tütün yastıklara koyup
uzanırız akşam üstüne
yüzümüzde çıpası kırık güneşin kozmik sıcaklığı
ve
kendimize yürüyen adımlarda sonbahar desenli kaldırımların esrik aymazlığı
An gelir
silinir gölgelerdeki düşüncenin s/ona yakın çizgileri
birbirine dokunan iki sessizlik içinde
bir kendime
bir de düşlerime
parmak uçlarımla uzanırım
yaklaştıkça sezgideki derinliklere
var oldum dediğim boşlukta
kendime uzak, sana yakın kalırım.
Kayıt Tarihi : 8.7.2025 17:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşımız ile değil, yaşadıklarımız ile yaşlandık
beğeni ile okudum
dilinize sağlık
TÜM YORUMLAR (1)