Yokluğumun ortasındaki o büyük izsin,
Sandığında sakladığın yemeni gibi
Bana armağan ettiğin kitabı açınca
Dökülen kurumuş gül yaprağı anılar!
Bir krater gölünün yüzeyine damlayan
Zamansız yağan yağmurların eziyeti gibisin
Aklına gelir miydi hiç? Ayrı yollarda yürüyeceğimiz
Arkamdan ağlayan yaralı yüreğimiz
Bana aşk için söylenecek sözün var mı?
Arkanı dönüp git dediğinde bana
Felaketim olurdu belki burada, ama yine
Pılımı pırtımı toplayıp gülümserdim sana
Bak dinle, bütün yüreklerin tek varoluş şartı
Arkanda bıraktığın yaşlı gözlerle
Beraber kahve içmeye ne dersin?
Yağmurun yerde bıraktığı düş fincanlarıyla…
Kayıt Tarihi : 22.5.2013 15:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aslan Bağcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/05/22/dus-fincanlari.jpg)
Zamansız yağan yağmurların eziyeti gibisin
Aklına gelir miydi hiç? Ayrı yollarda yürüyeceğimiz
Arkamdan ağlayan yaralı yüreğimiz
------ Bir ayrılık dili ile sevginin hesaplaşması gibi her daim aşk kazanır o hiç kaybetmez uzaktan sevilse bile . hocam şiirinizi kutlarım harikaydı .
TÜM YORUMLAR (1)