Düş Bohçaları Şiiri - Müjdat Bilgin

Müjdat Bilgin
143

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Düş Bohçaları

sığınmışım şu bakır semaverin buharına
ve düş bohçalarımı kurcalıyorum bu sabah
kırk yıl önce gelin olmuş bir kadının
kendi çeyiz sandığını kurcalaması gibi
her parçasına ağır ağır
ve özenle dokunuyorum mazinin

teneffüs zili sonrasında
yüzlerce okul çocuğunun yarattığı
o tatlı curcuna gibi
ama hüzün eşliğinde kaçışıyor anılar
sadece çocukluğumu yakalayabiliyorum
eteklerinden

çocukluğumun bir yanı
yüreğimin tanımıyla; muhteşem Ak Dağ’ım
diğer yanı ise mağrur
bir yılan gibi kıvrılarak ağır ağır akan
alçak gönüllü Murat
bir de ağladığına tanık olduğum
ve birlikte ağladığımız yağız bir at
Yağız’ım, asil kısrağım

tam da yelken açıyorken gençliğime
-kahretsin-
kulakları tırmalayan o ses
vınnn...
şu, motorlu/hızlı gençler

çaresiz
veda ediyorum anılara
ama bir kez daha hissediyorum
gerçeğin buruk tadını
çocukluğumun o mahzun çağı
asırlar önce kapanmış
ve çoktan yitmiş
yabani çamların altında da
bitmeyen o çiçekler
ve yok oluyor düş bohçalarım

ufka dalan gözlerimde
mor çiçekli kekik kokularıyla
Ak Dağın asaleti
ve dert ortağım Yağız’ın gözyaşları
öylece kalıyorum

15.03.2012 – İstanbul

Müjdat Bilgin
Kayıt Tarihi : 15.3.2012 15:50:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Ah o düş bohçalarımız... Neler yok ki içinde. Acı tatlı anılarla bezeli.

    Atlar ağlar... Bu ancak yaşayan bilir. Hem öyle güzel ağlarlar kii. ; İşte buyurun. 'ATLAR AĞLAR MI?' sorusuna yanıt:
    Bir şubat ayazında yarıcı ayrıldı evden
    Ev sahiplerine bile söylemeden.
    Yükleyip eşyalarını giderken
    Yaşlı atı o soğukta çıkardı ahırdan,
    Saldı yazıya ardından bile bakmadan.
    At her akşam eve geldi yazıdan,
    Baktı ne bir ışık, ne yem, ne karşılayan.
    Kapının önünde bir çeşme babamdan kalan.
    Sular çok fazla, akıyor üst oluğundan.
    At, birkaç yudum içti yalağından.
    Bir medet umdu bitişik komşulardan
    Kişnemeye bile mecali olmayan
    Başını dayayıp kilitli demir kapıya,
    İri yaşlar döktü o güzel gözlerinden,
    Kim bilir o anda neler geçti içinden.
    .
    Oysa herkes kendine bakmaktan acizdi anlaşılan.
    Hain yarıcı evi boşaltıp kaybolmuştu ortadan.
    Koca ev kalmıştı viran.

    Amca kızı görmüştü çeşmeden su doldururken.
    O günden sonra ihtiyar atı kimseler görmedi zaten.
    Bir gün sorarlarsa size:”Atlar ağlar mı? ”
    Hiç tereddütsüz deyin ki:
    “A t l a r d a a ğ l a r, hem de yürekten.”

    Kutluyorum şiiri ve sizi Müjdat ney. Nicelerine..


    Cevap Yaz
  • Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum
    Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum

    Anılar eteğimizde çocukluğumuzsa daima yanıbaşımızda dursun çok güzel bir şiir okudum saygılar

    Cevap Yaz
  • Arif Tatar
    Arif Tatar

    Sabahın en güzel şiiriydi... Bir ara ilkbaharın düşleri gelip geçti ve geçen yıllar... Kanadı kopmuş yaşlı dut ağacı... Terk edilmiş ahşap yapılar... Dört yanda yükselmekte olan ruhsuz apartmanlar... Nerede çocukluğumuz?
    Çoktan saklandı eski bohçalar!

    Cevap Yaz
  • Bülent Baysal
    Bülent Baysal

    Sevgili Dostumun şiirini yeniden okumanın mutlulugu ile Kalbi şükranlarımı sunuyorum. Saygımla.
    ((Düşlerdir, insanları hep bir yerden alıpta biryerlere götüren. yaşanmışlıklardır belkide insana yaşam sevinci aşılayan. .....Şiir anlatım ve akıcılık olarak tablo güzelliğinde. bizleri alıpta oralara, kimi yaşanmışlıklara götürdü. ....Sonsuz selam ve saygılarımla.))

    Cevap Yaz
  • Nuri Altuğ
    Nuri Altuğ

    Zaman zaman bizi alıp ta ötelere götüren,içimizi hüzün kaplayan hatıralar ne harukulade şeyler.Şimdiki aklımızla o yaşlarda,o paha biçilmez anıların içinde kaybolmak isteğimiz nasıl depreşir bilirim.Hayali bile cihan değer.Kutluyorum değerli kardeşimi.Selam ve sevgiler sunuyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

Müjdat Bilgin