Dün gece seni gördüm düşümde,
Yıldızlarla doluydu eteklerin,
Bir elin eteğini, bir elin ayı tutuyordu
Ve bir ceylan yatıyordu ayaklarının dibinde.
Ceylandan güzel, ceylandan körpeydin,
Sen de benim gibi aklını yitirirdin
Görseydin.
Ayı bırakıp elimi tuttun. Düş işte,
Her yürüyüşte yıldızlar dökülüp duruyordu eteklerinden,
Gülümseyip gözler kırpıyordun bana karşı,
Hayırdır inşallah.
Bembeyaz dişlerinle ayın onbeşi gibiydin,
Maşallah.
Derken, bulutlar kuşatmaya başladı ayaklarını,
Ayakların çıplak, bulutlar renkli,
Çiçekler, çimenler ahenkli,
Sonra birden, tellere-duvaklara dönüşüverdi bulutlar,
Benimle senin aranda
Ne engeller kaldı,
Ne hudutlar.
Beni sorma. Üstümde güveyilik giysilerim,
Parmağımda bir altın yüzük,
Senin elin, benim elim,
Senin kolun, benim kolum,
Nikah masasına kadar uğrayıverdi yolum.
Az kalsın evlenecektik
Ve ikimiz birden ‘Evet’ diyecektik.
Ben evetlendim, sen kalakaldın kaldığınca,
Gözlerimi yeniden yumup yanıtını beklemeye başladım
Uyanınca.
(KAVAKYELLERİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 35-36/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 23.4.2005 13:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!