Bu gece öyle ağırım ki kendime; nefes almaya çalışmak bile işkence... Düşünmek istiyorum bir sevdanın kıyısında dolaşırken, az biraz da ağlamak. Ama oldum olası düşünürken ağlayamam ben ağlarken düşünemediğim gibi; ya da hiç bir şey düşünememek gibi...
İçinde bulunduğum durumu hangi sözcükler tanımlayabilir ki: Gülüyorum kendime, bu belki de bir durumsuzluk örneğidir; öfke doluyum, yalnızım, işsizim ve yorgunum... Zihnimin yorgunluğu altında eziliyor bedenim. Hayallerim, umutlarım, sevmelerim... İçimdeki çocuğa dair ne varsa büyütmek istediğim üşüyor azalıyor bu gece... Çok sevdiğim mavi bile renksizliğe teslim olmaya hazır. Odamdaki papatyaların kokusunu duyamıyorum, dilimde bir türkü ezgisini hatırlayamıyorum. Sevdiğim şairlerin o çok sevdiğim dizeleri yok belleğimde.
Sadece bir keman sesi duymak istiyorum uzaktan ve çok derinlerden gelen... Tınısı uçurum...
Bir omuz istiyorum sorgusuz, yargısız... Sevgilinin sıcak ellerini istiyorum sırtımda. Ve ruhumda... Ve tenimde... Aşk istiyorum...Aşık olmak istiyorum... Ve aşık bir kadın gibi sevişmek istiyorum...
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bazı vadiler vardır geçerken güzel görünürde içindeki huzursuzluk vahşi görüntüyü gizlerken aslında kendi durumsuzluğunu özetliyor tıpkı yazınızdaki gibi, eline sağlık karamsar bir yazı olsa da güzel bir çalışma tebrikler..
üç şiir üç kahır üç agıt neden hayat her şeklide geçmiyormu ki hani biz söz vardır toplumda(benim babam senin babanı döver misali)(benim derdim senin derdini örter diye) hayata sımsıkı sarılmak lazım şairem bana yazdıgınız msj boş geldi bilginiz olsun
sayfama yeni astıgım şiiri sizin sayfanıza göndermemi istermisiniz düşüncenizi ögremnek isterim selamlar
Şair Dilbeste Hanımın yüreğine, kalemine, emeğine sağlık, kutlarım.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta