Eski semtimizde çocukken bir dürümcü vardı adı sami
Nohut dürümü kızartma yapar aratmazdı annemi
Alıştırdı bizi güzel doyumluk ayaküstü lezzetlere
Değişmezdik hiç bu tatları közde kızarmış etlere
Aradan epey yıllar geçti o özlediğim dürümcüye gittim
Dürümü yerken sami amca niye yok diye sözünü ettim
İşi bıraktı dedi adam duraksayıp duygusallaştı üzüldü
Yediğim lokmalar sanki üst üste boğazımda kaldı dizildi
Öğrendim Üç yıl olmuş Sami Amca bu dünyadan göçeli
Hatıra kaldı damağımızda tatlar, kulağımızda neşeli sözleri
Herşeyin sonu var derdi demekki onunkide oymuş
Herşeyim sizsiniz derdi kimsesizler mezarlığına konmuş
Aradım mezarlıktaki yattığı yerini usul usul sessizce
Gülerek anlatırdı herşeyi üzmezdi bizi o yaşta derdiyle
Toprağına sordum ''niye bizi aç koydun yemeğinle sözünle ''
Sami amca gülüyor sanıyorum bir dürümcü önünden geçince..
Sessiz esen rüzgarın hızı arttı ağladığımı görünce
Hatırıma geldi o günlerde sözleriyle bizi boğardı sevince
Neden sonra beni nedensiz bir hıçkırık tuttu
Geldiğim durum gibi oldu rüzgar gözyaşlarımı kuruttu
Niyazi SakarKayıt Tarihi : 5.5.2009 10:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Niyazi Sakar](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/05/durumcu-sami-amca.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!