Dün akşam bir arkadaşımın ekişine geldim.
İş çıkışı Taksim'de buluşup, sinemaya gidecektik.
Önce bir süre meydanda dolandım
benim gibi iş çıkışında oraya gelene-geçene baktım.
baktım ses yok
yürümeye başladım İstiklal'de.
arıyorum, telefon açılmıyor
belli ki önemli bir şeyi var...
dedim 'karnımı doyurayım bari'
daldım bir sokağa
köşede Dürümcü Hayri Usta...
baktım
içerisi epey kalabalık;
ben de daldım
oturdum...
epeyce bir beklemeden sonra sıra bana da geldi
bir lavaşa adana dürüm
bir de lavaşa mantar kızartma yedim afiyetle
çapım bir miktar genişledi
hamurlandı, etlendi.
fazla beklediğim için bahşis vermedim.
İstiklal'e çıktım tekrar
yürümeye devam...
içimden tatlı yemek geldi
zaten biraz da planlamıştım;
Taksim Sütiş'e daldım.
şu muhteşem 'yeşil fıstıklı dürüm'den istedim.
yanında da çay...
afiyetle yavaşça onları da indirdim mideye.
artık tamamen rahata ermiştim.
bu arada arkadaşı çaldırıyorum telefon açılmıyor hala!
yavaş yavaş ya ekildiğime inanmaya başlıyorum
ya da çok önemli bir işi var diyorum.
tam yeni bir mesaj daha atacakken
o beni arıyor.
evet, çok önemli bir toplantısı varmış
ve devam edecekmiş.
zaten 1.5 saattir oralarda takılıyordum
'en iyisi yarın buluşalım' diyorum.
hesabımı ödüyorum...
evime yönelmemin huzuru içinde
tam buzdolaplarının önünden geçerken
gözüme oranın muhteşem 'aşureleri' takılıyor.
'bari' diyorum 'bir iyilik de evdekilere yapayım.';
birkaç kase de aşure sardırıyorum.
metroya binip eve geliyorum.
hemen bir adaçayı getiriyor eşim
ve de yanında
onca yeşil fıstıklı tatlıdan sonra
koca bir kase 'aşure'! ..
12 dakkada onu da mideye indiriyorum!
'spocuyum ya ondan herhalde' diyorum.
yavaş yavaş vücudumu
fazladan titreşimler sarıyor sonra!
'hah! ' diyorum, 'şimdi yediklerim patladı işte! '...
hemen arkasından bir Kızılay Sodası lüpletiyorum
belki iyi gelir? ..
bir film bitiyor
ikinci film başlıyor
eşim kanepede sızmaya başlamış
bende tık yok! ..
odaya gidiyorum bir sürü o biçim site geziyorum!
bir saat geçiyor aradan
bende tık yok! ..
birden aklıma geliyor
sabah bir de 'ginsengli multivitamin' yutmuştum!
oooh oooh ne güzel!
ne iyi yaptım bu tatlıları akşam akşam yemekle! ..
eh herkes odasına çekilmiş olsa da sonra
ben epeyce bir ayakta kaldım
gittim, geldim oda ve salon arasında
hatta bir takım 'tahliye'lere giriştim birkaç kez!
ama
bende yine tık yok! ..
sabah yine erkenden koşacağım aklıma geliyor
yatmam lazım! ..
artık içteki onca patlamalarla yatağıma gidiyorum
bu halle umarım eşimin de başına bir şey gelmez!
nitekim gelmiyor da!
akşamı sağ salim atlatıyoruz ailece!
ama Taksim Sütiş'in o adamı delirten lezzetteki tatlılarını
halen saygıyla anıyorum! ..
(Mart 2006)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 11.3.2006 13:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!