Bir garip ozandı kendi halinde
Hüzünle başlardı sözü dilinde
Gam yükü ağırdı bükük belinde
Şiiri sustu göçtü desinler
Takati kalmadı eridi bitti
Karanlık Odalar -5-
Yamalı bir bohça gibi yüreğim
Ben dikiyorum o sökülüyor
Sonbahar vuruyor hep dallarıma
Ben ekiyorum o dökülüyor
KÖRDÜĞÜM:
Sen ondasın ben sende
Yaşıyoruz kördüğüm
Vurgun yemiş gibiyiz
Yok duyduğum gördüğüm
Ölüme Çeyrek Kala:
------
Ölüme çeyrek kala
Doymamışlığım vardı sana
Üşümüşlüğüm
Sensiz kalmakta varmış deyip
Dün gece yine rüyama girdin
Söyleşip gülüşüp eğleniyorduk
Elinde beyaz bir lale vardı
Gelinlik giymiştin eğleniyorduk.
Yoksun
Yoksun işte
Bir keder bir düşünce aldı benide
Günlerim çıktı gün olmaktan
Gözlerim bıktı ağlamaktan
Neşe yok hüzün bende
SEN OLMADAN:
Nefes alsam manası yok
Yaşasam da yaşanılmaz
Sen olmadan acılara
İnan gülüm katlanılmaz
SEVMİYORUM BU ŞEHRİ:
…………………………………….
Karı yok soğuğu yok kışı yok
Sofrasında lor dolması aşı yok
Koca koca ayaklar var başı yok
Bir hüzünlü gerabet ki sevmiyorum bu şehri
ÜSKÜDAR DA YAĞMUR ERZURUM DA KAR
---------------
Ağlayan bir şehrin
Islanan kaldırımlarında saklıydı yalnızlığım
Yokluğuna serenat
Mutluluğuna ağıtlar yakıyordum
Yağmur yağıyordu
Ağaköy gibi hüzünlü
Çat kadar yalnızdım
Erzurum'dum yorgun ve yıkık
Olmayacak hayaller kuruyor
Söz dinlemez yüreğimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!