Seni temâşa ve tenezzüh, nasip olmaz her fâniye! ..
Efsun sâde beşere yapılır sanırdım; sendeki füsun niye?
Bir lahza gark olsa İbn-i Sinalar mânâ deryandaki sihre döner mecnûna deliye
Kıyamete dek kubbe-i hadranda ''ALLAHUEKBERLER'' inliye.
Tezâhürün resmedecek ressam, bulamadı banacak boyayı.
Kandil ve mahyâlarındaki nuraniyet dahi, kıskandırdı dolunayı.
Feyzi ve devâyı kapında bulmayan, dindiremez gönlündeki derdi belâyı.
Âdemoğlu Cennet-i Âlâda ancak bulur; ikliminde tattığı, hazzı safâyı.
Cemâl ve kemâline methiye düzecek ozan düşürdü elden sazı;
Tasvir ve tarifin edecek hatîbin kesildi sesi avazı;
Ziyadeleşir kulların semandan, urûc eden sevâbı ve niyâzı;
Türâbında defnolup- haşrolmaya, nice münkir bile râzı! ?
Fâş eyle cümle esrârın mahbublarına, bırak artık şu nazı.
Görmeden en sadık mecnûnun oldu, milyonlarca dîde;
Asırlardır ağırladın krallar, padişahlar,medeniyetler en nadîde;
Tecelli-i esma neymiş talim etti, sâyende en âdî de;
Kimileri handan kimileri nâdan oldu bu engin vâdîde.
Hiçbir şehre yazılmadı sana olduğu kadar kaside, destan, tarih varak varak;
80'inde kılıç kuşandı EYYÜBE'L ENSÂRÎ nebînin beşâretin umarak;
Akşemseddinler, yediler, kırklar el açtı FETTAH'a fethin için ağlayarak;
Tahminim o ki, haşrolacaksın mahşerde HABÎBULLAHIN cübbesin sararak.
Dokuzuncu harika mı dersiniz acep bir Sultanahmet bir Süleymaniye? ! ...
Âbın içip türâbın çiğneyen berdûş u bedevî döner efendiye;
Edâ etse biri Eyüp Sultan'da namazını olur ona Mescîd-i Nebeviye;
Selâmımı arzeyle bâd-ı sabanla, tuyurlarınla Ravzadaki RESÛLE en SEVGİLİYE
Nakkâş-ı mâhirin DÜRR-İ YEKTÂ'SI KONSTANTİNİYE.
iskilip nisan 2006
Uğur KaşlıKayıt Tarihi : 22.4.2006 01:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)