Kapıldım rüzgarına bir sonbahar akşamı
Yerden yere vurdun sen, senin sevgin başka mı?
Senin aşkın sevdandan çektiklerim boşa mı?
Böyle sevda istemem,yazık birbirimize.
Savurursun beni sen dağa, taşa, denize.
İlkbahar gelince çiçekler açar.
Etrafa güzellik, kokular saçar
Kuşlar yuva yapar, kelebek uçar
Nasıl sevmeyeyim ben ilkbaharı?
Hiç gelmez sanırım ben ilkbaharı,
Kalbim söz dinlemez güzel görünce
Şıpsevdi sanmayın beni sevince,
Sevmenin yaşı yok gönül verince
Ben kalbime hiç söz dinletemedim.
Ağaran saçıma,bükülen bele
Düşman geldi İstanbul’a
Atam çıktı hemen yola.
Yok dedi dinlenme, mola
Sakın bunları unutma.
Kafasında tek bir soru
Bir güzele vuruldum, bakmıyor hiç yüzüme.
İnanmıyor neyleyim yeminime, sözüme?
Sevdası yakar beni, yaşlar dolar gözüme.
Sil güzelim desem mi, öyle gelir içimden.
Gözlerine bakınca, hayallere dalarım.
Hayran oldum gözlerinin rengine.
Mest olurum sesinin ahengine.
Köle oldum beni yakan sevgine,
Benim için sen her şeye değersin.
Gözlerinden sakın hiç yaş akmasın.
Hava güzel çay içerim terasta,
Gece sakin, sanki Erbaa yasta.
Çay ile ne güzel yanında pasta
Bardakta çay, gökte ki Ay ne güzel.
Gökyüzü karanlık, yerler aydınlık
Mert olanı severim, namert şerefsiz ittir.
Doğru sözü severim, yalan şerefsizliktir.
Gerçekler güzel olur, kötüsü sahteliktir
Dürüst görünme bana, yaptığın kahpeliktir.
Yalan, dolan, hileyle geçirme şu ömrünü
Senden ayrı kalalı, ne haldeyim bir bilsen.
Gözümden yaşlar akar, bari gelip de silsen.
Ben sana ağlıyorum, sen bari orda gülsen,
Günler çabuk geçse de, ne olur hemen gelsen.
Günler gelip, geçiyor, kavuşuruz seninle.
Bozuk şu dünyanın düzeni bozuk
Herkes birbirine atıyor kazık.
Kimisi çabalar bulamaz azık
Beni ne hallere koydun sen dünya.
Yeteri bilmedik, aldıkça aldık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!