1975 Yılının soğuk ve karlı bir şubat gününde Konya'nın Akdeniz'e sarkmış Bozkır ilçesine bağlı Arslantaş köyünde dünyaya gelmişim.
**
Küçük yaştan beridir hep,
Dert çekerek büyümüştüm,
Ne sevdaya nede aşka
Ben hayata yenik düştüm
**
Önce kolum sonra elim,
Kırık dökük gönül evim,
Genç yaşımda ondan kelim,
Ben hayata yenik düştüm.
**
Onlaca iz yüzler ...
Ta ezelden aldık bu büyük şanı,
Ne domuza post'uz ne ite kürk'üz,
Ölsek böldürmeyiz biz bu vatanı,
Hepimiz Mehmet'iz hepimiz Türk'üz.
Şöyle bir tarihe geçmişe bakın,
Sevgiye saygıyla eğilmek gerek
O kutsal duyguyu sevene sorun
Hiçbir haksızlığa dayanmaz yürek
Sevgiye ihanet edeni vurun.
İster ağa olsun isterse paşa
Hani ben hep derdimya birazcık sende sevde,
Erisin şu gönlümün güngörmemiş buzdağı.
Sana olan aşkımı anlattığım o evde,
Hertarafı kaplamış inan Örümcek ağı.
Ne kapısından bakan nede bir giren olmuş,
Yüklemişim tüm dertleri,
Senin için taşıyorum,
Belki birgün kavuşuruz,
Hayaliyle yaşıyorum.
Bu sevdaya büyük saygım,
Eyvah nehallere düştük insanlar
Ona, şuna derken, buna da vergi
Yetmiyormuş gibi peş peşe zamlar
Ekmeğin anası una da vergi
Yahu hiçmi insaf kalmadı sizde
Tutuşturup beni böyle,
Kıkır kıkır gülüyorsun,
Helal olsun kızım sana,
sen işini biliyorsun.
Senin için eğlenmek kar,
Görmen lazım onu yazmakla olmaz,
Böyle anlatmakla bitmez istanbul,
Herşeyi yazmaya dermanım kalmaz,
İnan anlatmakla bitmez istanbul.
İki köprü boğazına sarılır,
Hiciv denildi mi onu tanırım,
Onun kaleminde yok kural mural,
Bu halk bunu bir gün anlar sanırım,
Ali Dilki bence taçsız bir kral.
Çayın saatini getirmiş beşe,
Giydiğim siyahlar yasım matemim.
Değerin kalmadı bende hiç senin.
Sevda bahçesinde olsan yasemin
Seni diken diye yolaca'm Özlem.
Bu ne biçim sevgi bu ne biçim naz?
Hasretin içimde bir sırmış meğer,
Senden sonra bir bir çıkıyor Anne,
Hergüne biçseler elmastan değer,
Sensiz hayat beni sıkıyor Anne.
Odalarda eksik şevkatli yüzün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!