Durgun Suya Kayıktan Mektuplar-1

Halil Işık
52

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Durgun Suya Kayıktan Mektuplar-1

giymişsin yeşillerini, gelmişsin, yeni sürgünlere benzeyen

eskinin ihtiyar yüzünü doğrulayıp

yenileri yetiştirip gelmişsin

gelmeyip de n’apacaktın? Ne de iyi etmişsin…

Ama, elleri el yapan ustalar, senin bu yeni ellerini görmesin!

Gül dikenler, gül sökenler

kıyıcılar ve kanun koyucular görmesin!

Bilirsin, her gün bir binanın düz olup olmadığı tartışılabilir

hiçbir zaman düz olmayacak bir dünyada

ve düz saçlar, berber çıraklarını sevindirebilir her zaman

hiçbir zaman âdil olmayacak bir dünyada

gelmişsin, yeni boşaltılmış bir evin sesiyle hem de

hiçbir şeye bölünemez ses, ama ayrılık getirir suya, havaya, toprağa

yeni renkler ekleyerek uzayabilir de

neredense, çıkmış bir cenaze, bir sesle haber verilir ölümlülere

sesli gülmemek için cenâzelerde, aşktan ve acıdan da konuşulabilir,

yeryüzü ölçüm birimleri olarak

ancak, yalnızca iki insan arasında konuşulabilir her şey

hiçbir zaman dolmayacak bir boşlukta

iki insan konuşurken, kimse durup da bir saate bakmıyorsa eğer

bu, orada hayat, zamandan hızlı tüketildiğindendir

konuşulup uzlaşılabilyorsa eğer,

orada söylemek, bir üretim biçimdir

ve buna bir uzlaşma birimi olarak sevgi deriz,

önceleriz ve geriye atarız sıklıkla

çokça söz eder ve saygıyla yâd eder, tekrarlarız

masallarda kadın saçlarına takarız

gelmişsin, ne iyi etmişsin

zihnine sevecen kelimeler doldurup gelmişsin

gözlerin ıslak, sesin sağalmış,

en istenilen şeyleri söylemeye

bir marangoz hüneriyle acıyı yontup

en istenmeyen şeyleri üflemeye gelmişsin

otur, dinlen, acele etmişsin

yeni yanmış bir ormanı koştun gelirken,

örselenmiş ciğerlerin

kararmış bir hüznü belli etmemek için

yüzünde, sevdânın en gâlip akşamını dondurup gelmişsin

konar-göçer de olsa, bir umudu resmetmişsin yüzüne

saçlarında, yalancı dalgaları kestirip,

en güzel otları küstürüp gelmişsin

bütün yusufların kuyusunda boğulmuşa

hayatı mı sevdireceksin?

yoksa, bir yanılgıyı kırmaya mı geldin?

elinde bir kitap,

- ağrılara okuyup üfleyecek, aldanışları ninnileyecek misin?

derim hep, her sevgi biraz aldanıştır

şimdi, elindeki kitap yere düşse

pekâlâ, benim en sevdiğim kitaptır

eksik etmemişsin yakandan, çiçeklenen gururu

çiçeklerinle gelmişsin, ağzı yanık mimozalar

iç cebinde bir elma

yoksa, sen de aldanmaya mı geldin?

bir bölüşülmezliğe katlanmaya

râzıyken, bütün kuyularda yusuf olmaya

hay Allah diyerek,

evde unutulan bir oyuncak gibi dönmüşsün dünyaya

hoş gelmişsin, hoş dönmüşsün, kendinde bir dönüş olan dünyaya

şu bizim şarkıya, başlayıp da bitiremeyeşin gelir aklıma

yazın, ince ve uzun ağrılarla, yarım,

geceyi kahır gibi ören örümceği uyutup

şarkının kalan yarısıyla

insan arasına, iyiye, güzele bulanıp gelmişsin

tenhâlığım, hoş gelmişsin dünyaya

biz, şimdi, ne kadar kalabalık olduk

anlatamadıklarımızla

26 Nisan 2016 Salı / İstanbul

Halil Işık
Kayıt Tarihi : 26.4.2016 21:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil Işık