I
(Benim öyküm)
Adını çivi gibi sapladım yüreğime
Düremedim defterini ayrılığın,ayrılığın...
Yıkıldı hasretinin duvarı üzerime
Hissederek eksikliğimi çaresiz... kalakaldım.
Kazıyarak ismini, ağaçtan yüreğime...
Yeter! bir zaman gibi bunca seni vurduğum...
İpini kırarak göğe çekilen bayrak,
Amaçsız... bir derbeder olduğum,
Gözlerimden kanlı yaşlar bırakarak
Kuyruklu bir yıldız gibi şafağına akarak...
Kal desem yüreğimde, kal ücrada!
Gönül dairemi müebbet kirala...
Tadil et istediğin gibi
Bir şey de, istemem elbet...
Yeter... orada, varlığını hissetmek...
Var olduğunu... bilmek.
Nasılsa imkansız... unutabilmek!
Düremedim Defterini Ayrılığın II
(Deli Çınarın Öyküsü)
Ansızın bir depremin yüreğimi sarstığı,
Bir hazanda...savurdu yapraklarını yere
Gönül ağacım benim...
Yapraklarıma musallat oldu rüzgarın
Köklerim topraktan fırladı
Yaşam fırladı benden...
Ölürken, su yerine çifte sevda verilmiş bıçakla ben...
Beşikler yapıldı bu bedenden...
Sevdalı marangozlar, ağaç kokusunu
Koklayarak işlediler...
Değiştirdiler suretimi
Bilmediler sevdalı yüreğini,bu dev çınarın...
Sonra...bir yerlerde
Beşik kertmeleri yapıldı üzerime
Hala isminin kazılı olduğu yerleri...silerek
Yaşatır oldum başkalarının sevdalarını bu cansız kalpte.
Olsun...nasılsa imkansız...unutabilmek!
Düremedim Defterini Ayrılığın III
(Sevda Çınarının Öyküsü)
El ele tutuşurken nice aşıklar gördüm
Gökyüzünden aşağı salmadım ışınları
Büyük doğal bir şemsiyeydim,Şems’e...
Sevda kalpleri değil,benim gövdemi oydu...
Ne aşıklar tanırım isimlerinden...bir bir...
Hepsini de,affettim...Allah şahidim, bilir!
Adres verilen yer,benim krallığımdır:
O,büyük sevda çınarında...dokuzda...
Yalancı aşıkları korkuttum dallarımla
Gerçek sevişenleri sakladım... heybetimle...
Kem gözlerden korudum,silahsız nöbetimle
Yeşil çimenler serdim; ağırladım konuklar
Sevdaya yuva oldu,gövdemdeki kovuklar...
Ve..Unutabilmenin, imkansız hali...
Düremedim Defterini Ayrılığın IV
(Senin Öykün)
Öyle zordur ki,gülüm
Yangın olsa içinde...
Dışarıya bir külü
Bile... hissettirmemek...
Zorlamak kendini
İmkansızı başarabilmek için...
Düremedim Defterini Ayrılığın V
(Yaşlı Çınarın Öyküsü)
Ben de,sevdim eskiden; yeşil ‘’el’’li çınarı...
Gökyüzüne uzanır,bulutları toplardık...
Pamuk helvalar yerdik; uçurtmalar tutardık...
Yoktu pabuçlarımız gidemezdik; bir yere...
Öyleyken bile tutamazdı düşlerimizi... kimse.
Çevrede en sevişen iki çınar; biz vardık! ...
Dönüşünce ayrılık...bir oduncu şekline...
Ölüm bile imkansız....unutturmuyor, aşkı...
Düremedim Defterini Ayrılığın VI
(Hepimizin Öyküsü)
Bizde sevdik... Çınarlar gibi... vakur...
Bu yüzden özdeşleştiğimiz...
Bu yüzden...
Aramızdaki kardeşlik...
İmkansızlık...imkan dahilinde...
İzmir-Haziran 2006
Ekrem BozkurtKayıt Tarihi : 20.6.2006 01:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ekrem Bozkurt](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/20/duremedim-defterini-ayriligin.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)