Evvela; mahsus selam eder, gözlerinden öperim.
Böyle söylerdi “dede ve ninelerimiz” yazdırırken…
Biz de yazardık üşenmeden, yeter ki mektup olsun…
Mahsus; Sanki şakacıktan demekti… Gülerek yazardık.
Ama bakıyorum da böyle yazan kalmadı artık.
Bakıyorum da yazdıranlarda eksildi, Gittiler sessizce…
Hey! Kim var orda “yürüyen merdivenin” başında?
Kim varsa… Bakmasın aval-aval!
Durdursun, -inecek var- şu yürüyen merdivenden.
Tembel; oturmasana orda haydi kalk, durdur şunu,
Adım-adım çıkmaya bak… Basamaklarını hayatın,
Lezzet kazansın hayattan aldığın yudum, tatlansın,
Zaman yok! Tembellikle kaybedecek kadar, kalmadı…
Kimlere söylemedim ki, akıları almadı… Alamadı,
Atalet yakalarını bırakmadı zavallıların, anlamadılar…
Tembellik neler saldı insanların başına, göremediler…
Nice öğrenci üniversitelere girdi… Kazanamadığı…
Nice öğrenci diplomalarını aldı… Hak etmediği…
Ama insan hayatına onlar… Yürüyen merdivenin getirdiği!
Kim varsa… Bakmasın aval-aval!
Durdursun birileri, şu yürüyen aptal merdiveni…
Bu merdiven çıkardı ortaya DABBET-ÜL ARZ-I
Bu ise ne yazık ki, Beleş geçinen tembellerin tarzı
Zahmetsiz çıkan, yukarıdan da zahmetsiz iner
DAB=TAB yani negatifi pozitif kılma hali olsa,
BET=> Kötü/Fena değil mi? Düşünmeyi sen de dene…
KIYAMET ZAMANI yaşanan zaman: 1500’ e geldi…
KIYA _ MET: AYIK/YÜKSELİŞ demek olsa!
ARZ ile anlamak gerek yaşanan muammayı
DÜNYA dediler “çokbilmiş” UKALALAR…
ARZ=SUNMAK gelmedi akıllarına, bulamadılar…
AYMAK VE YÜKSELMEK zamanı geldi… Anlamadılar!
Derlediklerini kötü sundular… ÇİRKİN SUNUCULAR.
Kim varsa… Bakmasın aval-aval!
Durdursun birileri, şu yürüyen aptal merdiveni…
Hep suç bu torpil için “HAMİLİ KART” işinde…
Müsebbibi değil misin? YÜRÜYEN MERDİVEN…
Seninle payeler kazandı… “Prof. Oldu” Dabbet-ül arzlar.
AYMAK VE YÜKSELMEK = KIYA ve MET
Bu çirkin sunucuları anlarsan “BİR VAROLUŞ”
Hamili kartlarla her yan Prof… dolmuş…
BAKALIM! BİR DAHA BAKALIM…
Bu ÇİRKİN SUNUCULARI kimler! Hayatından kovmuş?
Kim varsa… Bakmasın aval-aval!
Durdursun birileri, şu yürüyen aptal merdiveni…
Çıksın hayatımızdan bu saçmalık… Saçmalık…
Ey! İnsan bu hatadan dön… Bırak yürüyen merdiveni,
9,9 Şiddetinde deprem olsun beyninde… Bu elinde…
Ve sustur “Dabbet-ül arz’ları” gerçek senin önünde…
Kayıt Tarihi : 9.9.2008 00:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu hikaye hepimizin gözleri önünde yaşanan gerçek hikayedir. HAMİLİ KART YAKİNİM...
![Mehmet Eren Ersoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/09/durdur-su-yuruyen-merdiveni.jpg)
TÜM YORUMLAR (3)