Memurluk yapmış onca yıl
Baba olmuş koca olmuş
Ev geçindirmiş
Araba biriktirmiş
Ailecek görüştüğü dostları olmuş-gereğince
Mülayim çizgisini kalınlaştırmış gide gele
İşten eve, evden işe
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Sevgili Murat Yolyapan,
şiiri okumayı tamamladığımda üzerime soğuk bir küfür yediğimi hissettim;yani 'İşte sen de yetmişlerine vardığında böyle düşünecek bir insansın.' der gibiydi.Ama şiirdeki adamdan farkım, henüz yaşayıp yetmişine gelmeden korkusuzca ve hissederek hayatımı sürdürebilecek fırsatım olması.Körebe oyununda hiçbir kişiyi bulamasa bile aslında kazanan ebedir.Gözleri bağlıdır,aradığını kendi dünyasında arar.Diğerlerinin kaçtığı deliklere girmez.Çünkü rolü gereği güçlüdür,kendi çizdiği yol kadar hibir şey aydınlık değildir... Bence şiirinizdeki adam ebeyken sıkılmış,korkmuş ve hayatını deliklerin sıcak güvenliğinde sürdürmeyi seçmiş.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta