Şu gönlümde yaraları
Ter sarıyor el durmasın
Gurbet elin toprakları
Yar sarıyor dil durmasın
Olmaz ola yüzümde ar
Yare şirin sözlerim var
Kurulur mu sazıma dar
Zar sarıyor tel durmasın
Görün tatlı telaşları
Keman olur yay kaşları
Düzlenir mi dag başları
Kar sarıyor yel durmasın
Yol eylerim dagı taşı
Bagrmda gör sen ataşı
Dertli akan gözüm yaşı
Yer sarıyor sel durmasın
İs kokar mı bacaları
Bayram etsin amcaları
Toprak olmuş goncaları
Nur sarıyor gül durmasın
Ey durani bu ne zulüm
Yetmedi mi bunca ölüm
Gelmez oldu bana gülüm
Kor sarıyor kül durmasın
22.04.2012
d.yıldırım
İyi kalpli yigit Türk
Soyu belli özü Türk
Bozulmasın Atatürk
Demokrasi oyunu
Halı kilim dokuma
Bize masal okuma
Dili değmez lokuma
Demokrasi oyunu
Kimse için eğilmez
Dokusuna değilmez
Ana avrat sövülmez
Demokrasi oyunu
Derelerden taşarak
Uzun yolu aşarak
Başlar yine şaşarak
Demokrasi oyunu
Hali beyan eder mi
Agır aksak gider mi
Yola devam eder mi
Demokrasi oyunu
İyi kalpli yigit Türk
Soyu belli özü Türk
Bozulmasın Atatürk
Demokrasi oyunu
Ey durani soyunu
Senden alır boyunu
Degiştirmez huyunu
Demokrasi oyunu
d.yıldırım
Bütün dünya tanık buna
Dert buldum ben dert alırım
Korku duymam inan cana
Sert geldim ben sert kalırım
İnsanlarım heran mutlu
Asırlardır Türke kutlu
Her mevsimim bol umutlu
Yurt oldum ben yurt kalırım
Edirneden Karsa kadar
Her canın bir cananı var
Ölür şahlar padişahlar
Fert geldim ben fert kalırım
Çok kültürlü renklerim var
Her dag başka bahar açar
Hain düşman zorba kaçar
Mert geldim ben mert kalırım
Ey durani gündüz gece
Boyun egmem hiç bir güce
Düşman almaz başım yüce
Sırt oldum ben sırt kalırım
06.04.2012
d.yıldırım
Gülü sormaz nicesinden
Döner günü gecesinden
Aştım daglar yücesinden
Görülmez mi perde gönül
Ayrı düşer candan kolu
Bulut sarmış yağar dolu
Hain almış sagı solu
Sarılmaz mı merde gönül
Yandı bağrım çaresi ne
Sürünmeden gömül sine
Bedel verdim her gününe
Darılmaz mı derde gönül
Gurbet elde han alınmaz
Aramayla yar bulunmaz
Çare diye dert salınmaz
Sorulmaz mı nerde gönül
Yeter artık yaşım elli
Gider ayak yönüm belli
Seyyah olmuş başım kelli
Durulmaz mı serde gönül
Yar durani karalanır
Bir gün düşer yaralanır
Gün geçtikce aralanır
Vurulmaz mı şerde gönül
d.yıldırım
Alıp şu sinemi param parça yar
Sen gönlüme oku atansın şimdi
Yeter yaralarım açma nazlı yar
Gözün yaşı sele katansın şimdi
Agzı şeker söyler bal olur diller
Yakıyor bagrımı şu gurbet eller
Feryadı duyarmı burda güzeller
Dertli bülbül gibi ötensin şimdi
Aşk ile yüzüme baktın bin kere
Almadın içimden derdi ne çare
Sevdamı dillere verdin boş yere
Bana kaşlarını çatansın şimdi
Bulunmaz çaresi yar dertli aglar
Özlemin sararda yolumu baglar
Düşürdü narına cigerim daglar
Bu aşkı bir pula satansın şimdi
Yaylaları lale sümbül bürünür
Hangi tuzaklarda güle sürünür
Belalı başımda serap görünür
Dizlerin üstüne yatansın şimdi
Durani sevdalar coşsa selinde
Umudun tükenir geçti bu günde
Bahara çevrilmiş baglar içinde
Kime huzur dolu vatansın şimdi
21.04.2012
d.yıldırım
Tutamadım nazlı yarin kolunu
Dosda uzanacak elim olmadı
Aşkınan yürüdüm sevda yolunu
Kötü söz söyleyen dilim olmadı
O güzel yüzünü göreyim bazan
Yorulsa peşimde gitmiyor hazan
Kara yazmış derde yazıyı yazan
Baharda açılan gülüm olmadı
Seçilir bülbüller gönül elendim
Issız yollarında toze belendim
Çöllerin içinde zor gölgelendim
Dikildim toprağa dalım olmadı
Cananı etmedi agyar eyler mi
Akıllar tutulmuş deli söyler mi
Çiçekler açılmaz arı beyler mi
Dolaştım baharı balım olmadı
Nerde bulunur mu yıkılsın hanı
Dertli sürünenin çıkar mı canı
Sevdaya düşeli çürür sol yanı
Yetişmez çareler ölüm olmadı
Görmedigim zulüm acı kalmadı
Zalim felek yine canım almadı
Durani baglamış sazım çalmadı
Sattılar bu canı velim olmadı
01.04.2012
d.yıldırım
Yarim giysin alları
Yel sallasın pulları
İnce belden kolları
Sarılmıyor el almış
Her gönüle şer sorma
Kör kurşunu al vurma
Yar sıladan gel durma
Varılmıyor sel almış
Canan güzel ellerde
Fır dolanır göllerde
Açılmasın güllerde
Derilmiyor çöl almış
Essin seher yelleri
Yaz baharın selleri
Yar zülfünün telleri
Örülmüyor yel almış
Gör durani izlerim
Açık gider gözlerim
Nazlı yare sözlerim
Darılmıyor dil almış
25.04.2012
d.yıldırım
El açıp dilemeden göstermezmiş ölümü
Bu zamansız ayrılık kırdı narin gülümü
Sevdalara tutunmuş şu yaralı gönlümü
Bırakıpta gitme yar sarılmıyor gel de gör
Çare nedir bilmedin yoklugunun hayrımı
Kahpe felek şimdide duymaz oldu çagrımı
Zaman denen yayıyla ok sapladı bagrımı
Çıkarıpta gitme yar durulmuyor gel de gör
Talan olmuş yaşamlar karıştırdın işleri
Mutluluk rüzgarında soldurdun gülüşleri
Hayal bile degilmiş karanlıktan düşleri
Ayırıpta gitme yar kurulmuyor gel de gör
Durani güller kalsın çiçeklenmiş dagında
Küle dönmez daha kor yanar can ocagında
Erken öttü bülbüller gonca açmış bagında
Sır verip de gitme yar derilmiyor gelde gör
29.04.2012
d.yıldırım
Özlemle hayale tutundum sensiz
Telleri solmadan savruldu güller
Yokluguna yandım sevdalı densiz
Çölleri bulmadan kavruldu güller
Nazlı yar karşıdan dile gel eden
Deli gönül bakar şimdi yüceden
Yollar aşmaz oldu dagı geceden
Sellere dalmadan devrildi güller
Yedigim içtigim hasretin zehri
Tükenir zamanla gurbetin kahrı
Kör olasın kara sevdamın şehri
Yollara dolmadan çevrildi güller
Durani dediler dertlere kaldım
Her seher kapına gelip ayıldım
Bir ömür burada hiçe sayıldım
Yellere kalmadan savruldu güller
23.04.2012
d.yıldırım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!