ŞAİR - YAZAR SERDAR ATABAY ve ESERİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM
Kırşehir için hemen her yerde, her zamanda ve her zeminde “Şairler,Ozanlar ve Yazarlar” diyarıdır, denir. “Görünen köy kılavuz istemez” ve “Güneş balçıkla da sıvanmaz” deyiminden hareketle, bilinen ve doğruluğu gerçek olan bu hususu kanıtlamak için yemin etmeye de zaten gerek yok ki! Bu yazımla, sizlere “Ey Ahali! Artık bu edebî alemde Ben de varım! ” diyen ve yazdıklarıyla, yayımladıklarıyla ‘Kültürümüzün 40 Pınarları' mertebesine yükselmiş bir kelâm ve kalem erbabını sizlere takdim etmeye ve tanıtmaya çalışacağım. Kim den mi bahsedeceğim: Elbette, Kırşehir halk kültürünü içine sindirmiş genç, dinç, dinamik, yakışıklı ve yağız, memleket sevdalısı ‘Türkmen torunu' sevgili Serdar ATABAY'dan...
Geçtiğimiz günlerde beni telefonla arayıp”İnternetteki yazılarınızı okuyor ve beğeniyorum. Hocam acaba tanışmamız mümkün mü? ” diye sordu. Kurugöl'deki evime buyur ettim ve böylece gönül dostluğumuz başladı. Kırşehir'in eski Kızılcaköy Türkmenleri'nin kültürel yaşantılarından bahseden “Keçi Kalesinin Bağrında Bir Türkmen Oymağı” isimli kitabını hediye etti. Şiirlerinden örnekler sundu. Heyecanlı ve dolu doluydu.. Kendisini, muhterem eşini ve dünya tatlısı kızları Hatice Naz'ı tanımaktan mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.
Sevgili Serdar Atabay 1977 yılında Kırşehir'de doğmuş. Babasının işi nedeniyle ilk, orta ve lise öğrenimini Zonguldak Ereğli'de tamamlamış. Dumlupınar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde de maden mühendisliği tahsil etmiş.Uzun lâfın kısası: Kırşehir'den kopmamış, yaz tatillerini Kızılca Köyü'nde geçirmiş, kültürüyle kaynaşmış, bu kültürle yoğrulmuş, pişmiş, pekişip katmerleşmiş ve bu aşk O'nu, “ yöresinin kitabını yazacak kadar” sorumlu yapmış. Ne kadar güzel!
Kendisini Kırşehir Ahi Televizyonunda hazırlıyıp sunduğum “Kültürümüzün 40 Pınarları” programıma konuk ettim.Maaşallah döktürdü de döktürdü. Kırşehir için yazdığı şiir, ahde vefanın en gözde örneğinin şavkını yankılandırıyordu. Ayrıca, ‘Aşıkpaşa 1. Ulusal Şiir Şöleni'nde okuduğu, “Bu Toprağın Oğluyum” şiiriyle de dinleyenlerin gönlünü fethetti. Hakikaten kalite belgeli bir Kırşehir sevdalısı olduğunu hem yaşam biçimiyle ve hem de yazdıklarıyla kanıtladı dersem, inanın asla abartmıyorum.
Burada yeri gelmişken şu hususun özellikle altını çizerek ve üstüne de basa basa yüksek sesle söylemek istiyorum: Değerli Serdar Atabay'ın; Osmanlı İmparatorluğu'nun kurulmasına önderlik etmiş Türkmen kocalarının torunu olduğuna da tanıklık ederim. Zira, öz kültürüyle bu kadar hemhal olmuş millî ve muhafazakâr bilgi donanımlı genç ve edepli birisini ‘Milenyum' denen bu günümüz dünyasında edebî alemin içinde görmek oldukça gurur duyulacak husustur.
Kim ne derse desin, sevgili Serdar Atabay'ın, işlediği kültürel konular O'nun fanatik bir Kırşehir'li oluşunun, memleket sevgisinin, sevdasının dört-dörtlük resmidir. Yazdıkları ve yayımladıkları ‘görünmeyen köyün, görülmeye değer' yönleridir. Eksikliği tamamlayan, tarihe tanıklık eden belgelerdir. Gelecek kuşağa ışık olup, kaynaklık edecek kaymak gibi bilgilerdir. Büyük bir keyifle okunacağını bizzat bir çırpıda okumak suretiyle yaşadım. Bu güzel yöremizin kültürüyle bir kere daha sarmaş-dolaş olup, kendimi tarifi imkansız duygularla mutlu hissettim. Önemli olan da böylesine duygu ve düşüncelerle kültürümüzün yaşanması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara da taşınması olduğuna göre; edindiği bilgileri ‘övünmek gibi olmasın amma' işte ben “Bu Toprağın Oğluyum” diyerek, göğsünü gere-gere herkesle paylaşması çok hoşuma gitti.
Lâfı fazla uzatmadan, konuyu da daha fazla dağıtmadan Sevgili Serdar Atabay'ın, doğup büyüdüğü yöresinin tarihî ve kültürel zenginlikerini kaleme alıp “Keçi kalesinin bağrında Bir Türkmen Oymağı” isimli elinizdeki ikinci baskısı yapılan bu kitabını baştan sona kadar okuyunca, tıpkı benim gibi düşüneceğinize ve bana hak vereceğinize inancım tamdır.
Sözün özü: Büyüklerimiz “öldükten sonra unutulmamak istiyorsanız ya okumaya değer şeyler yazın; ya da yazılmaya değer şeyler (işler) yapın” derlerdi. Öyle inanıyorum ki Sevgili Serdar Atabay kardeşim Sen bu denilenin ikisini de yaptın. Artık edebî alemdeki Kırşehir halk kültürüne ilişkin ölümsüz eserlerinle ebedileştin. Daha nice üstün başarılara imza atmanızı temenni ediyor ve tebriklerimi sunuyorum. Rabbim yar ve yardımcın olsun.(Amin)
Duran ERDOĞAN
Kırşehir Anekdotları Yazarı
Kayıt Tarihi : 27.2.2013 10:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serdar Atabay](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/02/27/duran-erdogan-yazisi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!