Yalanın dörtnala gittiği
Gerçeğin mum gibi yanıp bittiği
Zayıfın kendini güçlü hissettiği
Sarhoş bir ortamdayım.
Çözemedim sendeki manayı
Ne ahı bilirdim ne de vayı
Ne bir sıra kaldı ne de sayı,
Kaşların hatırlatıyor on dörtlük ayı
Gözlerin bunun temel kaynağı.
19 Mayıs 1919 Samsundan
Bir ses yükseldi:
Türk Milleti Uyan…
Bu ses Türkün kendi sesidir
Bu ses Türkün uyanış simgesidir.
Umudumu bağlamışken yağmur yüklü bulutlara
Bir hüzün girer gönlüme kara mı kara,
Derin bir ok saplar, açar kalbime yara
Beni yıkar;
Ümit verdiğim bulutlar dayanmaz rüzgâra.
Lâkaytlıktan uzak durur bu gönül
Yapılan gerçek olsun sonra delil
Elbette yapılan iş karşılıksız değil
Bedeli birkaç lira ile kuruşlu zelil.
Hak adına hak için veriyorsa devlet
Sabırla selamete erdi Maraşlı
Al bayrağı yerine koydu Maraşlı.
Düşman üstüne yürüdü genç ve yaşlı
Al bayrağı yerine koydu Maraşlı.
Parkta bir yaşlı adam
Oturmuş tek başına çay içiyordu,
Selam verdim, vardım yanına,
Selamdan sonra dedi merhaba,
Sıra gelmişti arzu hala
Yudumladı çayı bir damla…
Meydanlara indim halkın penceresinden
Gördüm ki siyasetin cılkı çıkmış.
Milli duygu tükenmiş, benlik büyümüş
Meydanlar hareketli fikirler sönmüş
Hasıl-ı kelam! .. Siyasetin cılkı çıkmış.
Bir gecenin seher vaktinde
Sabahın şafak saatinde
Bir ses kalk dedi düşümde
Kapını çaldım bu gidişimde.
Kül oldum yana yana
Savruldum dört bir yana,
Savrulurken serin serin
Bir senden yana bir benden yana...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!