Yedi memleketi yedi.
Bizim elin domuzları.
Yediğine yalan dedi
Bizim elin domuzları.
Balla böreklere daldı.
Hasretle bakarım karlı dağlara.
Çam kokar yaylalar bizim ellerde.
Tanıklık etmiştir nice çağlara .
Koçyiğitler çıkar bizim ellerde.
Çavlandan dökülen köpüklü sular.
Bazen acı verir, bazen ağlatır.
Yüreğini yakar, bizim türküler.
Bazen hüzün verir, bazen çağlatır.
Nehir olur akar, bizim türküler.
Destan olur, kahramanlar yaratır.
Ak sinenin,çiçekleri solmadan.
Sevdiğimle, malımızı bölüştük.
Yaz gelipte, meyveleri olmadan.
Sevdiğimle, dalımızı bölüştük.
Güneş çıplak, tenimizi yakmadan.
Beleşi ye, yatıp uyu.
Bozuk düzen, sana göre.
Al makarna, git ver oyu.
Bozuk düzen, sana göre.
Garip Memet, çeksin çile.
Yüreğime acı düştü, ahım var.
Gözlerim çağlıyor, yaştadır bu gün.
Söyleyin kardeşler, ne günahım var.
Başım çok dumanlı, kıştadır bu gün.
Ocağım yanınca, hasret kaynıyor.
Bülbül güle varıp derdin sorunca.
Gül demiş, sevdayla açıldım bugün.
Gül demiş, bülbüle gönül verince.
Aşk şarabı olup içildim bugün.
Bana doğru çevir hele başını.
Seherin yelinde durdum savruldum.
Bir aşkın Seline düştüm bu sene.
Hasret ateşinde yandım kavruldum.
Ayrılık çölünde piştim bu sene.
Güneşim tutulmuş,yollarım karlı.
Bırakıp gittiğin günden bu yana.
Önümde set durur yüksek duvarlı.
Bırakıp gittiğin günden bu yana.
Yağmurlar sulardı erguvanları.
Baharım gelmeden, buzum çözüldü.
Bülbülmüsün gülüm, bu zarın niye.
Göz yaşım çağladı, yağmur süzüldü.
Tutuşmuş yüreğin, bu nar’ın niye.
Hasretin ateşi gönlüne vurmuş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!