Adam günlerdir durmuyordu ve aniden durmuştu,
Yerinde duramayan adam adeta tutukluk yapmış gibiydi,
Duran adama durup herkes bakıyordu,
Onun gözleri dalgalanan bayrağa ve atasının gözlerinin içindeydi,
Emanete sahip çıkıyorum der gibi duruyordu
Kararlıydı sürekli durmaya.
Karşı duruyordu aslında,
Zulme, gaza, suya, şiddete karşı,
Duran adamı duyan duruyordu.
İşi olan kendi yerine ayakkabılarını bırakmış,
Ayakkabıları ruhu yerine duruyordu,
Bu eşi benzeri görülmemiş tepki ülkeye yayılıyor,
Dünyaya yayılıyor, dünya duruyordu.
Zulüm ise yerinde duramıyordu,
Terse dönmüştü her şey,
Baş döndürüyordu
Zulme karşı ise herkes duruyordu.
Dünya tarihinde bir ilkti duran adam,
Duran adamı durduran neden duruyorsun diye,
Tutuklamaya kalkıyordu,
Meydana çıkıp durmayanları da, duranları da
Tutukluyordu
Zulüm böyle bir şeydi
Zulme karşı olmak ise bir zekâ işiydi.
Duranları durduramıyorlar duramayan adamlar,
Şiir durmuyordu, söz durmuyordu,
Dil durmuyordu,
Zekâ durmuyordu, zulüm de durmuyordu,
Duran adam karşı duruyordu.
Zulmün karşısına dikilmişti,
Duramayanları bile durduruyordu.
Kimin durup, kimin durmadığı karışıyor,
Duramayan adamlar şimdi duruyordu,
Bir duruyor, bir durmuyor, bu durum aslında;
Zulmünde sabrını zorluyordu.
Birkaç gün önce duramayan adam,
Şimdi duruyordu
Zulüm ise niye duruyorsun diye vuruyordu,
Dursan suç, durmasan suç oluyordu,
Duran adamı gören, duyan yine karşı duruyordu.
İnsanlar bu sefer durmasınlar diye,
Hayat duruyordu,
Zulmün kafası iyice karışmış olmalıydı ki,
Adeta aklı duruyor gibiydi,
Ne yapsa olmuyordu,
İnsanlar bir duruyor, bir durmuyordu.
Zulüm ne yapsın,
Bu zekâ karşısında akılları duruyordu.
Durmak yasak yasası mı çıkarsalardı acaba
Ya sonra durmasalar diye zulüm korkuyordu.
Masum insanları, şairleri, yazarları,
Kırılmayan kalemleri,
Bu zulüm aslında gereksiz yere yoruyordu.
Hadi duran adamada gazını, suyunu,
Sık bakalım diyen duruyordu,
Oradan bir yabancı burası
Ortadoğu gibi değil diyordu,
Ama İstanbul polis zulmü ile
Beyrut gibi duruyordu.
Duran adam bir bakıyordun
Duran kadın oluyordu,
Duran genç, duran yaşlı, çocuk durur mu
Duran çocuk oluyordu, çocukluk işte,
Ekmek almak için durmayan Berkin
Çocukken vuruluyordu.
Polis duran adamı üst araması yapıyordu,
Emri üstünden alıyordu belliydi,
Çünkü işimizi yapıyorum diyordu,
Görevi gereği neticede emir kuluydu,
Kendi kendine insan vurmuyordu,
Durursan tutuklarım diyen zulüm,
İnsanlara durmaması gerektiğini söylerken,
Kendisi durmuyordu.
Duran adamı bazıları,
Duruyor mu diye yokluyordu,
Duran adamları ve duramayan adamları,
Kimse durduramıyordu.
Şimdi duran adam akılda, vicdanda, tarihte,
En güzel örnek olarak duruyordu.
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 18.6.2013 21:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
31 Mayıs 2013 tarihinde 21. yüzyılın ilk ve en büyük halk ayaklanmasına iki ağacın kesilmesiyle başlayan isyan devletin şiddetiyle karşı karşıya kalınca duran adam eylemi dünyada bir ilk olarak tarihe geçiyordu. Buna şair ve şiir kayıtsız kalmıyor kaleme alıyordu. "Hak yiyenin karşısında durmayanın hakkını yiyenler haklı olurlar." / Önder Karaçay Hak verilmez hak alınır gerçeği budur işte.
duran adam zulme zorbalığa karşı duran...duruşuyla direnen gezi direnişinin farklı direnişiydi....selam olsun direnenlere...sizi ve değerli çalışmanızı yürekten kutlarım....emeğine, yüreğine sağlık....
başarınızın devamını......kaleminizin tükenmez olmasını diliyorum....nice başarılara....
selam saygı sizedir......
TÜM YORUMLAR (13)