geldiğim yol ateş ve taştan
harcı yeryüzü bir yaşamak yalanı
geldiğim yol, sil baştan
al bu kızıllığı bir kuş uçuşu
al bu kızıllığı bir dağ geçişi
al ve sına kalbinde
Ben gidince hüzünler bırakırım
Bu senin yaşadığındır
Bir ev sıkılır kadınlardaki
Bir adam sıkılır kadınlardaki
Seni sevmek bu kadar mı
O benim yaşadığımdır.
Devamını Oku
Bu senin yaşadığındır
Bir ev sıkılır kadınlardaki
Bir adam sıkılır kadınlardaki
Seni sevmek bu kadar mı
O benim yaşadığımdır.
gerçekten şaka gibi...gördünüz mü Sayın Pehlül...bunlar sizin derslerinizi iyi dinleyenler...bunlarda yazdıkları...
bu tür şiirler artık tat vermiyor..şaka gibi
Bunca sıralınırken 'su; kirli, orman;ağlıyor, yol; ateş ve taştan v.b.' olumsuz örnekler daha kim kala ki o mekanda.. Gitme demeler boşa, sizde takılın gidenin peşine ve gidin kalmayın oralarda.Şaireye duyrulur!!.:)
Gidişin olsun dönüşün olmasın diyenlerde var dur gitme beni ezberle diyenlerde var aşkın çimentosu sevgi olursa sağlam tutar gidemez ha çimento da bayat olmayacak ve soymayacak bazen yalan dünya deriz lakin dünya için de yapmadığımız kalmaz çalışırız karşılığı para alırız sahte paraya razı olmayız işte dünyada sahte para gibi hiç hükmü olmayandır
Öksürük ve kırk derece ateştir hâl..yine de git-
-me..
Şiirinizi
begeniyle okudum
Efendim bu şiir muhtevası itibarıyla çiçek gibi kokuyor. Yürüyen bir şairin maneviyata dokunan dizeleri için hürmetlerimi sunuyorum...
güzel, üstadı en kalbi duygularımla selamlıyorum.eyvallah.mustafa nuri inanç
kalemin biraz doğdan biraz yürekten alıp harmanladığı hayata dair anlamlı dokunuşlar.
bu güzel şiire,şaire,kardeşe selamla....
Kız Kardeşimin Türküsü
Göklere inanırdım eskiden,
ama sen, denizlerin
derinliğini gösterdin bana,
ölü kentleri,
unutulmuş ormanları,
boğulmuş gürültüleriyle.
Gök şimdi yaralı bir martı,
süzüldü denize.
Sana kargaşalığın üzerindeki
köprüyü kurmaya çalışan bu el
kırıldı.
Bak bana:
ne kadar çıplak ve suçsuz
duruyorum önünde.
Üşüyorum, bacım.
Kim getirecek bize
ellerimizi ısıtacak güneşi?
Susuyorum. Dinliyorum.
Kimseler geçmiyor
gecemizin karanlık sokağından.
Yıldızlar kazaya uğramış
karanlık surların
ucunda sendelerken
koparıp alınan bir kartalın
paslanmış gözlerinde.
Bağlı ellerin
kapıyor çıkış yolunu.
Yalnız senin sesin
adımlıyor gecenin dehlizini
çarparak taşlara
uzun kılıcını.
Vakit geç.
Ölüm geri çeviriyor beni.
Hayat istemiyor.
Ben şimdi nereye gidebilirim ki?
çeviren: Cevat Çapan
Yannis Ritsos
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta