geldiğim yol ateş ve taştan
harcı yeryüzü bir yaşamak yalanı
geldiğim yol, sil baştan
al bu kızıllığı bir kuş uçuşu
al bu kızıllığı bir dağ geçişi
al ve sına kalbinde
bir derenin çağıl çağıl akışı
ben bunları kendime
söyledim, dilimde bir kesiğin
yıllardır kanayışı
dur, gitme! bir tek kurşun
sekip duruyor kalbimde
yarım, diyorum. yaşamak diyorum
orman ağlar mı, gördüm diyorum
ölü bir balerin ağaçların dibinde
dur, gitme! bir tek kurşun
sekip duruyor kalbimde
buzlar çözülüyor ve suyun kiri
tenimizde. kaygan, soğuk
bir yılan süzülüyor, susuyoruz
nicedir yanmayan bir madenci feneri
gibi eksiliyoruz
şimdi gece açık bir yara, ya da
ıssız bir lunapark hüznünde
ölü bir balerin süzülüyor yeryüzünün kalbine
dur, gitme!
Kayıt Tarihi : 14.5.2012 15:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dur incitme
dur gidersen bir daha dönme
çok güzel beğendim yüreğine sağlık
diyor ki,buhurunu yitirmiş
tütsüyü kim,niye...?
sentetik çiçekler konvoyu
masumiyet şarkıları söyleyerek yürüyor
bir morgun soğuk sessizliğiyle bakışıyoruz
şişmiş cesetlerin moraran görüntüsüyle
öyleyse niçin şarkı söylemeli hâl3a
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da
diyor ki,avını gözlemekten yorgun
avcılar dolaşıyor ormanda
mümkün mü koyup başını uyumak
bir ağacın omzunda
bak bunlar cezayir menekşesi
güneşe bakmanın gözleri
bak bunlar yediveren gülleri
kendi kökünden yeşermenin bedeli
de ki,buğday tarlasından geçip giden rüzgarın annesi
unutturmaz şarkı söylemenin güzelliğini
bıçak yemiş dalı hüznüyle söylenir
avcının kanlı gömleği
Çiğdem Sezer
hiç kuşkun olmasın Çiğdem..o kanlı avcının yaptığını,gözümüzle gördüğümüzü anlatacağız halkın hakimine savcısına..
avcı'yı bitireceğiz el birliğiyle..
böyle yalnız böyle iyi
bir öyküyü yeni baştan okur gibi
yeniden başlar gibi denize
ama hiç bilmediğim bir denize
yeniden başlar yeniden okur gibi
derindeki sözcükleri
bana bir kazma bana bir
bıçak. suyu ikiye bölüp boğacak
bildiğim tüm öyküleri
böyle dilsiz böyle iyi
ölsem öldüğüm bilinir, kaldım
kapılar üstüme kilitli
gövde mi tin mi öykünün kirli mendili
bana bir kazma bana bir bıçak
bendeki uçurumu rüzgara bırakacak
uçurum dedim de bir avuç kum
hiçbir rüzgara bırakamadığım
iyiyim iyiyim iyi
bir öykü gibi başı sonu belli
hayatın kırık sandalyesine
yerleştirip sözcükleri
kurguluyorum evreni
böyle yalnız böyle suskun böyle iyi
gömdüm mü bir de sözcükleri...
bana bir kazma bana bir bıçak
konuşsam annem uçurum doğuracak
Çiğdem Sezer
TÜM YORUMLAR (20)