Dur Evi, Durak Evi Şiiri - Bülent Öntaş

Bülent Öntaş
819

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Dur Evi, Durak Evi

...
ezildi bir üzüm çekirdeği daha
çekildi
gitti göçüne
hayat gördüğümüzden daha suskun
ve eskisinden
daha
vahim artık
ne'm olursan ol, rüsva etme beni son yolculuğumda...
gözlerim küçüldükçe küçülüyor
kilitsiz boş sandık...

çocukluğumun ambalajsız şekeri
eridi çoktan
tozlu topraklı yollar ciğerimde meyman
çamurdan kek yapmış
komşunun kızı
elleriyle
son bir cigara yakmış sokağın köşesinde
duvarsız kaldı niyaz bahçesi
ahşap direkler çürük
köyneğimi asacak yer kalmadı burada
kavak ağaçlarının
üzerinde
betondan evler
meyve ağaçları meyvesiz...

her şey eskisinden daha yoksun ve yoksul
kimsesiz daha da kimsesiz, sessiz
daha da sessiz
ve gizem geyiklerin gözlerinde bir hüzün aslında...
ah Maria neredesin!
dur evi, durak evi yıkık ve yalnızlık işkence...

ne kadar da uzağız artık gözümün bebeği düşlere
avuçlarımda saklı o eski hece...
çocuğum
ben hala çocuğum, o eski zamanlarda
üzümler eziliyor dünyada
çekirdeksiz
yapayalnız insanlar ve güzelim tane...

Bülent Öntaş, 09.06.2025, İstanbul

Bülent Öntaş
Kayıt Tarihi : 3.8.2025 18:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


"Bülent Öntaş'ın Dur Evi, Durak Evi şiiri, yalnızlık, kayıp ve değişimin getirdiği hüzün temalarını işler. Şair, çocukluğa duyulan özlemi, geçmişin eriyip giden tatlılığını ve günümüzdeki yaşamın daha da sessiz ve yoksul hale gelişini vurgular. Yıkık evler, çürük direkler ve meyvesiz ağaçlar gibi imgeler kullanılarak, fiziksel ve duygusal bir çöküş anlatılırken, "üzümler eziliyor dünyada" gibi ifadelerle insanlık durumunun kırılganlığına değinilir. Şiir genel olarak, hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşme ve bir tür teslimiyet hissini okuyucuya aktarır."

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!