12 Mayıs tarihinde oynanan ve Fenerbahçe Spor Kulüp’ünün ev sahibi olarak Galatasaray Spor Kulüp’ünü ağırladığı maçta meydana gelen insafsızca saldırılar ardı ardına ipliğe dizilen boncuklar gibi…
Öncelikle maçın skorunu ele almak istiyorum. 0-0 biten maçta sevinen tarafın GS olmasının nedeni şampiyonluğu hak etmesindendir. Sevinmek sizce de en doğal hakları değil mi? Ancak bunun farkında olmayan ve bazı kesim taraftarlarca belirli illerde, sevinen GS taraftarlarını tahrik etmenin yanı sıra linç girişimlerinde bulunuluyor ve birçok kişiyi hastanelik ediliyor. Sizce bu yapılan eylemler militanlık değil de nedir?
Önce sahaya meşaleler ile zarar veriliyor. Daha sonrada bir medeniyet olarak kabul edilen spor dalı mensupları, yani futbolcular sahada kavga edip küfür ediyorlar. Ne kadar terbiye edilmişiz?
Üzülerekten söylüyorum ki yaşanan bunca kavga darbe dönemlerinde de sağ ve sol görüşlü kişilerce yaşanmıştır. Büyüklerimizden hiç mi ders almadık? Kardeşliği hiç mi öğrenemedik? Keşke 60’lı yıllara geri dönmesek…
Etik olmayanda ne biliyor musunuz? Dostça, kardeşçe zevkle geçireceğimiz 90 dakikalık vakti küfür, kavga, ağız dalaşları ile geçirmek. Neden bu kadar kalitesiziz?
Fenerbahçe taraftarı tarafından bıçaklanan 12 yaşındaki kardeşimiz içinde iki satır yazmazsam tabir-i caiz ise gözüme damla uyku girmez. Nedir bu cahillik? Nedir bu yobazlık? Nereye kadar vasıfsızız? Bu konuda farklı bir noktaya da dikkat çekmek istiyorum. Sevgili anne ve baba, siz çocuğunuzu sokakta mı buldunuz? Ya da leylekler mi getiriverdi? Siz nasıl anne ve babasınız ki el kadar çocuğu, sokakta militanların cirit attığını, yobazların gezip tozduğu İstanbul sokaklarında gezdirebiliyorsunuz. Nice anne ve babalar biliyorum ki çocuğunu sokağa salmayan ve sokakta pervasızca sıkılan tabancalardan kaçırarak kendilerini güvende hissettikleri evlerinde bile yere yatıran ki Allah onlardan razı olsun.
Cümlelerimi sonlandırırken sizinle bir Yunus Emre’nin adına yazılmış, dostluğa aç bünyemiz için bir pasaj paylaşmak istedim. Sağlıcakla barış içerisinde kalın.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta