Ne etrafımızı çeviren gurbetsi duvar
Ne de aç karnına her gün yediğimiz şamar
Silemedi ki, sildiremedi bu hasreti
Toprak atsalar da üzerine azar azar
Adımlarım gecenin ormanına yol koyar
Ben sustukça türküler susar rüzgar uğuldar
Ben sustukça içim kanar yapraklar hışırdar
Kafamı eğdikçe ayaklarım seni arar
Ben yürüdükçe adımlarım sise bürünmüş
Ben yürüdükçe yollar parçalara bölünmüş
Ne adımlarım sana, ne sen bana gelirsin
Ancak gözümleki yaşta sandalla gezersin
Oysa, yüreğimdeki çıbanın inadına
Tatlı bir dolama olsaydın da parmağımda
Süzülerek yayılsaydın şu avuçlarıma
Nasırlarıma inseydin o sıcaklığınla
Dost bildiğim kararası kara akşamlarda
Sarsaydın beni bir oyanın yumağı gibi
Çıkıp gelseydin şehrin ara sokaklarından
Çöpçü misali dertlerimi süpürür gibi
Bir simidi ikiye bölüp de yediğimiz
Düşvari gerçeklere esen yel dediğimiz
Sevdamızı tütün niyetine çektiğimiz
O günler var ya, bu güne biber ektiğimiz
Teninin, çiçekleri kıskandırırcasına
Menekşenin kokusunu bastırdığı günler
Daha sonra, gittiğin dünüm gelir aklıma
Sisli bir dağ gibi bulandırdın beni mayısta
Yine bu şehrin kapılarını kilitledim
Seni götüren haramiler kaçmasın diye
Caddeyi, sokağı derince içime çektim
Hikayeler yazıldı, gizlendi gözlerime
Bulandım yine, bozuk dünyayı kusacağım
Çekil oradan da, üstüne bari gelmesin
Çıplak ayaklarımla yıllarca dolaştığım
Ateş mezraları sakın seni de küllemesin
Kayıt Tarihi : 25.5.2004 18:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Ziya Leblebici](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/25/dunyayi-kusacagim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!