Dünyanın en güzel şiiri

DÜNYANIN EN GÜZEL ŞİİRİ
Mevsimlerden hazan,
Aylardan Eylül,
Günlerden Çarşamba...
Ben canımın yanında,
Canım benim yanımda,
Kimseler kalmadı okulda...
Bir ben varım Bir de Perva.

Karşımda oturuyor,
Evet tam karşımda.
Bazen göz ucuyla bakıyor,
Kör kütük aşık sanırsın.
O baktığında şavkım kayıyor,
Yerimde olsan hemen inanırsın.

Gözlerimin meskenidir Perva’nın gözleri
Kendimi durduramıyorum,
Aklımdan çıkaramıyorum
Pamuktan ellerini

Bana bir bakışı var
Bakışında bir hiddet var
Hiddetinde bir ben var
Bende bin o var
Bir o var

Canımı aldım yanıma,
Kah yürüdük,
Kah başladık tartışmaya...
İnatlaşınca benimle,
Koyulduk kilometrelerce yola

Mardin’in yolları bir başka bugün
Her gün bastığım toprak bir başka
Mesela şu kedi, şu ağaç, şu papatya...
Şu kaldırımın güzelliği mesela
Ah şu bulut niye bu kadar güzel ?
Şu karıncanın sırtındaki ekmek,
Şu tırtılın yavrusuna verdiği emek,
Ah şu ağacın üstündeki kelebek niye bu kadar güzel?

Yanımda Perva var
Evet yanımda Perva var
Mardin bu gece uyumayacak.
Mardin bu gece eline bir kalem alacak,
Mardin bu gece dünyanın en güzel şiirini yazdıracak.
Bu düşler ötesi geceyi Mardin unutmayacak.

Perva’nın elleri var,
Mardin bunu unutabilir mi ?
Flüt çalan bir çocuğun önüne para koydu,
O çocuk o elleri unutabilir mi ?
Yolda bir kedinin başını okşadı,
O kedi o elleri unutabilir mi ?
Otobüs geçiyordu elini kaldırdı,
O şoför o elleri unutabilir mi?
O yolcular,
O en arkada sıkışmış dilruşen amca,
Üç ayaklı teyze, kundaktaki bala...
Unutabilir mi o elleri?
Ya ben!!!
Ya ben !!!
Ben unutabilir miyim o elleri?

Attığı her adımda bir çiçek açıyor
Sağ ayağını kaldırınca menekşe,
Sol ayağını kaldırınca mimoza,
Onun ayağının değdiği her yer bahçe, her yer bağ

Bir de saçları var işte
Bir teli Filistin’e kurtuluştur,
Bir teli Kudüs’e umuttur.
Bir teli İstanbul’dur.
Bir teli Sıla Konağıdır Mardin’de,
Bir teli sallanır taa Eiffel’de...

Elleri dedik,
Ayakları dedik,
Gözleri dedik,
Yetmedi saçları dedik.
Son olarak sevgili okuyucu
Bir de gülüşü var
Yüreğimde yanar ha yanar.
Bir araya gelse yeryüzündeki bütün nakkaşlar,
O gülüşe günlerce isim arar.
Kılmazlar hiçbir şeyde karar.
Ben ölüm derim o gülüşe,
Tek adımlık ölüm.
Ben cennet derim o gülüşe,
Yüz dönümlük.
Ben ömür derim o gülüşe,
Sonsuza dek sürümlük...