kaç zaman kaç ay kaç sene geçti
sayamadım hatırlayamadım
ne kadar çok aradım
her gece Allaha yalvardım
kapanmadan gözlerim dünya gözüyle
ne kadar çok acı çektim
ne dertler ne kederler biriktirdim
çok işim yarım kaldı vah ettim ah ettim
hiç biri yokluğun kadar etmedi
nerede bir simitçi görsem sen gelirsin
bir gülün güzelliğinde gül yüzlüm
nerede el ele bir çift görsem
ah ederim ismini söylerim
çık bir yerden karşıma sarıl boynuma
biraz yaşlandım galiba
kalmadı içimde eski hazzım
kalmadı bir umudum bir hayalim
şu garip gönlüm son arzum
seni görmek dünya gözüyle
kahkahalarım yok sesimde
o sevdiğin gülüşüm
biraz hayat birazda yokluğun yıprattı beni
bakışlarım yok yüzümde
ve senin gibide bakmadım kimseye
yıkıldım dediğim anda tükendim dediğim anda
yüce dağlardan doğan bir güneş gibiyim
zemheri soğuğa meydan okuyan bir kardelen
sabır sabır diye taşı çatlatan bir yüreğim bugün
buldum seni işte bir hastane odasında
dizlerin karnına doğru çekik
ellerin yüzünde
bir yatağın üzerinde
öylece dışarıyı izliyor
o ölüm fermanım gözlerinde
buldum seni bir hastane odasında
duamın kabul olduğu o gün
hasretin bittiği o gün
son nefesimdeyim derken
yeniden doğduğum o gün
bu gün işte
ve ilk bakışın
gözlerin dolu yaşlar biriktirmiş
yılların verdiği özlem
dayanacak hali kalmamış
patlamaya hazır bir volkan
yaşlanmışın be adam diyor
sıkıca sarılıyor boynuma ağlıyor
zaman tüketti ikimizi
hayat harcadı bizi
Allahtan korkmaz kullar ayırdı ellerimizi
ama dünya yıkamadı sevgimizi
dünya yıkamadı sevgimizi
Kayıt Tarihi : 19.3.2024 20:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!