Hayat'a ağlayarak gelirsin gelirken
Geldiklerin, gelişine sevinir sen ağlarken.
Biraz emdiğin süt, sonra mama, susmayı öğrenirsin
Sana bir mutluca ninni tatlı tatlı söylenirken
Bir huzur dolar benliğine uykulara dalarsın.
Günler seni böylece zamanın içinde yuvarlarken
Gülmeyi, konuşmayı, yürümeyi, tanımayı öğrenirsin.
Adına "çocuk" derler sen sevilirken
Cennet'te yaşarsın sanki hayat oyunlarıyla oynarken.
Belki zamanın hiç yürümemesini istersin
Ama zaman yürümeye mecburdur...neylersin!
Bir varlıklı aileye geldinse sevinirsin
Hayat'ın pist'i sana geniştir, hep koşmak istersin.
Bir yoksulca aileye geldinse kader dersin
Hayat'ın pist'i sana dardır, koşmak istedikçe düşersin.
Gülenleri gördükçe bazen bir şeylere isyan edersin
Nedense işte hep dertli şarkıları sever, dinlersin.
Sevgi derken, sevgili derken, bir de sevmeyi öğrenirsin
Kaderince, nasibince bir kısmetlinle evlenirsin...
İşte o zaman omuzuna neler sırtlandığını sezersin!
Sana da ağlayarak gelenlere, sen de gülerek sevinirsin.
Çocuklar derken, istikbâl derken, yaşamak derken
Simsiyah saçlarını boyasız beyazlarla süslersin.
Eline bir baston alırsın, gözüne gözlükler takarsın
"Dede", "Nine", der sana torunların...
Onlara hayat'tan dramatik masallar anlatırsın.
Ve bir gün...kendi yazdıklarının son yaprağını kapatırsın.
Kimseler bilmez! Gülerler mi?, ağlarlar mı?, o gidenler...
Belki sen gülersin oraya giderken
Kalanlar, ardından gidişine ağlarken.!...
Kayıt Tarihi : 19.7.2022 20:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!