Akrep çarmıha germişti yelkovanı,
Zaman geçmiyordu.
Kanser olmuştu lâhza,
Güneş zaten yoktu.
Soğuktu her mevsim.
Ay savuran dalgalarda açmıştım yelkenimi,
Bir beşinci mevsim arıyor;
Tiril tiril titriyor, üşüyordum.
Sığındığım her limanda,
Huysuz bir baykuş sesiyle irkiliyordum.
Belki bir haberciydi onlar.
Belki de, sesleri karşılama merasimi.
Ama biliyordum!
Her ses bana, buralardan git diyordu.
İstenmiyordum.
Çaldığım bütün kapılar yüzüme kapatılıyordu.
Kapılar hüznümü perçinliyorlardı…
İskelelerde sabahlıyor,
Umudumu kanatlarının altına sakladığım
Kumruları bekliyordum.
Dünya soğuktu üşüyordum.
Akrep çarmıha germişti yelkovanı,
Zaman bir lâhza bile geçmiyordu.
Bir gün bir yıl,
Bir yıl, bir asır gibi geliyordu.
Mevsimler soğuktu, iklim tek
Ve ben, yüzyıllardır bir beşinci mevsim arıyordum.
Yoktum, tanınmıyordum.
Usda kalan düşünceler
Gözlerimden yanaklarıma akıyordu.
Islanıyordum…
Dünya soğuktu üşüyordum.
Kukuletasını çıkarmış bir kere hüzün.
Hüzün yüzüm,
İki gözüm olmuş artık.
Şimdi bilmiyorum nasılım,
Kapıları ben kapatıyorum.
Dünya hâlâ soğuk,
Hâlâ üşüyorum.
Akrep de çarmıha gerili artık.
“Var mıyım, yok muyum? ” bilmiyorum.
duygulu duygusuz/tekil dünyalı
Yusuf BozanKayıt Tarihi : 9.2.2015 21:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
