İşte benim yazıyla çilem bu: Kadınlar doğruyu söyledi ve yayıncılar aldattılar.
Yazdık, sesimiz askıdadır; harflerimiz kargaların gagalarında. Yazdık dünya değişmedi, namussuzlar okumadılar. Bir iki insan okudu; çok uzun boyluydular, göbeklerinde kaldım. Bir iki garibân kesekağıdından gördüler beni. Hep olmadığım yerde göründüm; yazmadıklarımı yazdım; demediklerimi dedim. Yayıncılar beni çok ucuza sattılar. Arayan kitaplarımı bulamadı. Bulanlar, çarpık dizilmiş, eksik çıkan, ırzına geçilmiş satırları okudular.
Gerçeğin cinleri hep yoluma çıktılar, beni hep çarptılar. Hakikat diye, güzellik diye methettiğim yârimi bir bâdeye oynattılar. Yazının rahmeti cinlerin üstüne olsun.
İlhan Berk bana “yazındaki deliliği yitirme Ahmet Nâim” dedi. Ahmet Nâim yazının gömleğini giyip, ilmiğini boynuna geçirdi.
Şairler yalan söyledi ve yayıncılar beni aldattılar.
Ama ben bu kötü dünyada güle oynaya yaşadım. Elma bahçelerinden erik çaldım, nar çaldım. Bedenimin uduyla vurdum duymaz insanıma nice taksimler geçtim.
Filozoflar beni kavramlara kattılar, yayıncılar aldattılar.
Fındıklı, Kasım 1998
Ahmet İnamKayıt Tarihi : 14.3.2016 12:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!