Meleğim benim.
Günahsız,
Kavgasız,
Saf
Ve temiz meleğim...
Hayat öyle güzelki seninle.
Dünya'nın temizliğini gördüm gözlerinde.
Eskiden böyle değildi bu dünya.
Saflığıyla,
Temizliğiyle bilinmezdi.
Hep kazılı kuyular ardında duran,
Ve duvar gibi sırtını yaslıyan,
Hafif bir sıyrıkta ayağını kaydırıp,
Çukura atan insanların elindeydi.
Aslında bunlara insan demeye bin şahit gerekirdi.
Bİr köşede düşsen,
Başını çevirip giderdi.
Bir rüya görsen gülüp geçerdi.
Hele birde karşısındaki bayansa,
Ne oldum delisine döner,
Eli ayağı titrerdi.
Hanımefendi...
Hanımefendi dur yardım edeyim der,
Yaklaşır,
Ve onu kaldırmak isterdi.
Kaldırmak bahane,
Bayanın sağını solunu ellerdi...
Hani düştüya..!
Hani...!
Yardım edecekya,
Neyse kaldırır.
Kaldırır kaldırmasınada,
Dedimya..!
Kaldırmak bahane.
Bayanı kendine mest ederdi.
Aklını çelerdi.
Kendi şeytandı.
Sapıktı,
Manyaktı,
Ama kendi farkında bile değildi..! ?
Gözleri öyle kapanmıştı ki,
Karşısındaki meleği göremezdi.
Heyy Dünya'nın kötü kalpli insanı...
Heyy kötü ruhlu insan...
Neden duruyorsun ki öyle.?
Neden ince düşünmüyorsun ki şimdi.?
Oldu olacak...
Bİrde ismini sor bari.
Ayşe...
Fatma...
Gülizar...
Ne farkeder ki..?
Sen hiç bayanın değerini bilirmisin.
Şimdi git.
Öğren.
Sonra gel özür dile.
Sadece birinden değil.
Ayşeden,
Fatmadan,
Gülizardan
Yani herkesten.
Yani...
Dünya^nın tüm güzelliklerinden özür dile.
Dile ki..!
Dünya'nın tüm kötülükleri bitsin.
Silinsin.
Ve güzellikler gelsin.
En güzel..! ?
Günahsız,
Kavgasız,
Ve tertemiz meleğimle,
Şeytanın farkını,
Tüm Dünya bilsin...
Kayıt Tarihi : 30.6.2010 15:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!