DÜNYA GENELİNDE BARIŞ SAĞLANSIN...
Selamlar size saygıdeğer gönül dostlarım. İnsanlık adına dünya genelinde barış sağlanmasını arzu ediyorum. Ülkeler arası diyaloglar kuruldukça, barış görüşmeleri yapıldıkça hayırlı sonuç çıkması elbette her vatandaşın arzusudur. Toprak hırsına kapılıp, petrol yataklarına göz diken süper güç devletler maalesef Müslüman ülkelerin birbirlerini kırmaları için her türlü silahı pazarlayarak karlı çıkmaktadırlar.
Ülke yönetiminin zayıflığından istifade eden terörist gruplar gafil vatandaşları da avlayarak sayılarını artırmaktadırlar. Geçmişte bazı ülkelerde yaşanan sağ,sol siyasi kavgaları yerini mezhep çatışmasına bırakmıştır. Şu örgüt veya bu örgüt güçlü diyerek basının haberleri abartmaları örgüt mensuplarında işine gelmektedir. Orta doğuda gelişen olaylardan tüm dünyanın rahatsızlık duyduğu da bilinmektedir.
Zalim diktatörlerin masum halka toplu katliamlar yapmaları yürek burk maktadır. Yazılı ve görsel basından izlediğimiz görüntüler, duyduğumuz haberler hiç de iç açıcı değildir. Kimim kimi niçin öldürdüğü belirsiz bir hal almaktadır. Son zamanlarda güya Müslümanmış gibi görünen asil niyetinin ne olduğu, görüşünün ne olduğu yeterince bilinmeyen ISIT örgütün Irak, Suriye de bir çok bölgeyi işgal etmesi, ülkenin bazı gelir kaynaklarına el koyması gerçekten düşündürücüdür.
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta