Dünya Fani Değildir
Dünya, gerçekten fani mi?
Sözlükten, “Fani”: “sf. (fa:ni :) Ölümlü, gelip geçici, kalımsız”
Eğer Dünya, fani olsaydı; ahirindeki bir karşılıktan bahsetmek abes olurdu! Dünya, ahrete tarla ise bir karşılık oluşur ki bu “Fani” söylemi, isabetli olmaz! Dünya hayatının ahirinde bir karşılık, “Ceza ve ödül” vaat edilmiş ise Dünya, bu karşılığa dair tarla ise “Fani” söyleminin arkasında başka mana saklıdır! Bu “Fani” söylemi arkasına saklanan nedir? Düşünelim!
Boyutlardan yine bahsedeceğim; hiçlikten 1. Boyuta çekilmiş olan tercih, “Ben”, 2. Boyuta yansır ve yazılım burada “Ruh” şeklinde proje gibidir! Bu proje, “Ruh”; 3. Boyutta beden ile yani madde ile Dünya denen “Esfel” sefil boyutta işler! Bu işleyişin de tüm verileri evrene yayılır, bu evrene yayılmış kayıtlar da “Ahir” olan 4. Boyuta dairdir! Zaman ve mekan, 3. Boyutta izafi algılanır! Sadece 3. Dünya boyutu için bu izafi zaman-mekan algısı vardır! Diğer boyutlar için “Zamansızlık ve mekansızlık” söz konusu! Yani asıl işleyiş, tüm boyutlarda eş zamanlı olur! Bu nedenle, zaman ve mekan sınırlaması olduğundan, 3. Maddi boyuta dair “Fani” denilmiş.
Dünya boyutu olarak, 3. Boyut “Fani” değildir! Çünkü 3. Boyutta gözlemlenen, algılanan her şey, hiçlikten, boyutsuzluktan 1. Boyuta tercih, 2. Boyuta yazılım şeklinde; 4. Boyutta da sonuç olarak vardır! Yani hiçbir şey fani değildir! Hiçlikte potansiyel olarak vardır, tercih olarak 1. Boyutta, yazılım olarak2. Boyutta, işleyiş olarak 3. Boyutta netice olarak 4. Boyutta eş zamanlı olarak vardır!
Bilimsel olarak, 3. Boyutta gözlemlenen her şeyin diğer boyutlarda var olması gerekir! İnsan “Fani” sandığı ya da öyle düşündüğü Dünya hayatında ahir 4. Boyuta dair yaşamsal veriler üretir! Bu verilerin 4. Boyutta yansıma söz konusu! Bilimsel olarak, üretilen tüm yaşamsal veriler, evrene “Düşünce, ses, görüntü” dalgaları olarak yayılır, bu veriler kaybolmaz! Nasıl ki gökteki yıldızların ışıkları, hala yeryüzünde gözleniyor; o yıldızlardan bazıları belki de parçalanmış ve başka oluşumlara bürünmüştür! Yani yok olmamış ama değişmiştir! “Fani” söylemi, bu değişime dair söylenmiş olsa da aslen bir yok oluş söz konusu değil. Üretilen ışığın hala gözlemlenmesi değişen bir yapının verilerinin kaybolmadığına işarettir!
Pek ala, neden “Dünya fani! ” söylemi başka ne maksatla söylenir? Bu söylemi sık kullananların, Dünya’dan kendini soyutladığı da söylenemez! Fani olan Dünya için mal, ganimet (köle-cariye) ve egemenlik savaşları, “Seçilmiş ırk, vaat edilmiş toprak ve fethi övülen yerler! ” söylemi üzerinden ölümüne yapılıyor ise kimin için “Dünya fani”, kimin için ebedi? Bu söylemin ardında egemenlik kurmak ve Dünya’yı tamamen ele geçirip kendi amaçları ve inançları, çıkarları doğrultusunda bir egemenliği kurmak hedefi olabilir! Bu amaca dair rakipleri caydırmak maksatlı olarak da bu söylem çok işe yarar!
Son tahlilde; “Dünya ahretin tarlası” olduğundan, karşılık itibarıyla zaten fani olamaz! O halde bu söylem, doğru anlaşılmalı! Dünyada güzelce yaşayanların, yaşamsal verilerinin “Cennet” gibi güzel olması yani 4. Boyuta güzelliklerin aktarılması söz konusu! Arif olanlar, Dünya için ahretini feda etmez! Hayali vaat ve korkuya dayalı öğretilerin, telkinlerin aldatması yüzünden Ahrete dair işleyen Dünya’dan vaz geçmez! Bu mahsul için tarlayı terk etmeye benzer ki tarla mahsul için terk edilmez aksine tarlada mahsul için sıkı çalışılır! Rekabet var ise de şöyle olur tarlasında ciddi çalışanlar diğerlerine bu tarla “Fani” der ve kahvede oturmasını öğütler, mahsul zamanı da kendi tarlasındaki emek verdiği ürünleri daha fazla fiyatla satar!
Nihai olarak; tüm bu boyutlardaki işleyiş, aslında eş zamanlı! Hiçlikten tercih edilip 1. Boyuta ve proje ile 2. Boyuta, zaman ve mekan ile de 3. Boyuta, netice olarak da 4. Boyuta yansıyan verilerin yok olması söz konusu değildir! Hiçlikte potansiyel olarak var olmayan, boyutlarda da görünemez! Bu açığa çıkışa dair boyutlar bile konuyu anlamamız için akla dair bir projeksiyondur! Zaten 4. Boyuta yansıyan veriler şimdilik nihai gibi düşünülebilir! Aslen sonsuz ve sınırsız bir işleyiş var! Bu işleyişi anlamak için “Boyutlar” üzerinden bakıyorum! Yoksa sonsuz ve sınırsız bir potansiyel aslen boyutlarla da yeterince anlaşılmış sayılmaz! Aklın ve zihnin yanıltılması da bu işleyişe dairdir! Yani evrendeki işleyiş, tamamen bilince dair oluyor! Bilinçli olanlar, bilinçsiz olanları kullanmak durumunda. Yani insan, tarım, ziraat yapar; maden çıkarır yani bilincine göre daha alt bilinci kullanır! İnsanlar arsında da bu işleyecektir; bilinçli olanlar, diğerlerini bir şekilde ikna eder ve kendi faydalarında kullanır! Bunu yaparken bazı öğretileri “Seçilmiş ırk, vaat edilmiş toprak, fethi övülen yerler! ” geliştirir ve bazı vaatleri, korkuları, ödülleri geleceğe dair bazı da hazırda vaat eder! Bu şekilde bilinç işlemiş olur! Yani sonuçta evrenin bilinci böylece işlemiş olur! Evrende bilinçsizliğe ve duygusallığa dair bir zaaf olmadığı böylece anlaşılmış olur!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
Ahmet BektaşKayıt Tarihi : 7.7.2015 14:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nihai olarak; tüm bu boyutlardaki işleyiş, aslında eş zamanlı! Hiçlikten tercih edilip 1. Boyuta ve proje ile 2. Boyuta, zaman ve mekan ile de 3. Boyuta, netice olarak da 4. Boyuta yansıyan verilerin yok olması söz konusu değildir! Hiçlikte potansiyel olarak var olmayan, boyutlarda da görünemez! Bu açığa çıkışa dair boyutlar bile konuyu anlamamız için akla dair bir projeksiyondur! Zaten 4. Boyuta yansıyan veriler şimdilik nihai gibi düşünülebilir! Aslen sonsuz ve sınırsız bir işleyiş var! Bu işleyişi anlamak için “Boyutlar” üzerinden bakıyorum! Yoksa sonsuz ve sınırsız bir potansiyel aslen boyutlarla da yeterince anlaşılmış sayılmaz! Aklın ve zihnin yanıltılması da bu işleyişe dairdir! Yani evrendeki işleyiş, tamamen bilince dair oluyor! Bilinçli olanlar, bilinçsiz olanları kullanmak durumunda. Yani insan, tarım, ziraat yapar; maden çıkarır yani bilincine göre daha alt bilinci kullanır! İnsanlar arsında da bu işleyecektir; bilinçli olanlar, diğerlerini bir şekilde ikna eder ve kendi faydalarında kullanır! Bunu yaparken bazı öğretileri “Seçilmiş ırk, vaat edilmiş toprak, fethi övülen yerler! ” geliştirir ve bazı vaatleri, korkuları, ödülleri geleceğe dair bazı da hazırda vaat eder! Bu şekilde bilinç işlemiş olur! Yani sonuçta evrenin bilinci böylece işlemiş olur! Evrende bilinçsizliğe ve duygusallığa dair bir zaaf olmadığı böylece anlaşılmış olur!

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!