Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve Engel(siz) ...

Nurten Aktaş
140

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Engelli bir birey olarak ben bile, kendimin kadın olduğunu unutmuşum. Bu toplumun genelince benimsenmiş bir unsurdur. Biz engellilerinde bir cinsiyeti olduğu, dolaysıyla bu yönde yönelimleri olabileceği görmezden geliniyor, hatta reddediliyor. Engelli, hele hele de
bir kadınsa ve bu bireyin günlük yaşamını sürdürmesinde, desteğe gereksinim varsa;
(ki daha da önemlisi engellinin bakım ve benzeri yükümlüğünün daha çok, aile içinde kadının omuzlarında olmasıdır.) sizin, kendi hayatınızda söz hakkınız yoktur. Dahası artık töreden
konuşabiliyor olmamıza rağmen, bizim bu türden sorunlarımızın varlığı, aklımızın ucundan dahi geçmez, geçemez.

Ülkemizde zaten ‘kadının adı yok’, engelli kadının adı hiç yok. Toplumun hemen her ferdi kadar, -hatta daha da fazla- bizimde görünmez zincirlerimiz var. Ama zincirleri kırmak, ön yargıya karşı durmak öyle kolay değil: Zaten de bu yönde çabalar çok cılız. Peki birilerinin gölgesinde ‘korumalı’ bir yaşantı bize cazip geldiğinden olabilir mi? Kanımca hayır, bu kadar basit değil. Bir değerlendirme yapalım; hayatı paylaşmayı seviyoruz, duyarsız değiliz, bir duruşumuz, tavrımız var. Yani kendimiziz, çalışıyoruz (bir kısmımız için de geçerli olsa) ve yetersizse de ekonomik özgürlüğü olanlarımız var. Ama daima bir yanımız eksik, tüm bunlar yetmiyor. Sorun cesarette değil; sorun toplumun engelliyi ve kadını ayrı ayrı birer hayvanmışçasına zincire vurduğu, göz ardı edilemeyecek kadar laletli bir gerçekliktedir. Çünkü hala bir yerlerde, töre cinayetlerinin çözülemediği, baskı ve dayaktan kurulu bir gerçekliği sürüyor hayatlarımız. Kadın hala köle ve bunu görüp de umursamayanlarsa, bu işkenceye çanak tutanlardır.

Tamamını Oku
  • Deniz Şahinoğlu
    Deniz Şahinoğlu 14.09.2008 - 22:42

    bence arabası olanın bir arabası vardır.
    ama arabası olmayanın ise tüm arabalar onundur.

    ev sahibi olanların bir evi vardır, ama kiracı olanlara tüm evler onundur.

    bence siz kendinizi engelli mi görüyorsunuz.
    sizin sadece ayaklarınız, ama sizi engelli görenlerin tüm bedeni ve beyni engelli bunu biliyormuydunuz.
    bu yazılan anket ve yazı bence az.
    susma dost
    deniz şahinoğlu

    Cevap Yaz
  • Nurten Aktas
    Nurten Aktas 15.05.2008 - 18:26

    Engelliyle flört ederim, evlenmem!

    radikal gazetesi anketi

    15/05/2008
    Toplumun engellilere bakışını saptamaya çalışan ankette katılımcıların yüzde 40.58’i bir engelliyle ‘duygusal bir ilişki yaşardım ama evlenmezdim’ dedi.

    İSTANBUL - Toplumun engellilere bakışını saptamayı amaçlayan araştırmada erkek katılımcılar ‘engelli bir kadınla ilişkiniz nasıl olur? ’ sorusuna yüzde 21.72 oranında ‘duygusal bir ilişki yaşamazdım’ cevabı verdi. Katılımcıların yüzde 40.58’i ise ‘duygusal bir ilişki yaşardım, evlenmezdim’ dedi.
    Rehabcenter ve Pi Grup Araştırma şirketinin, toplumun engellilere karşı tutum ve davranışlarını ölçmek için yürüttüğü anket çalışmasında 714 erkek ve 507 kadın, toplam 1221 katılımcıyla görüşüldü. Anketten bazı sonuçlar şöyle:

    ‘Engelli bir vatandaş size göre nasıl yaşamalı? ’ sorusuna katılımcıların yüzde 64’ü ‘her vatandaş gibi okumalı, iyileştirme eğitimi almalı’ derken, yüzde 9.1’i ‘evde ailesine bağımlı’ olarak yaşaması gerektiğini ifade etti.
    ‘Uzaktan izlerim’

    ‘Sokakta engelli biriyle karşılaşınca nasıl davranırsınız? ’ sorusuna yüzde 39. 9 oranında ‘yardımcı olurum’ denildi. Yüzde 35.56’sı ‘Uzaktan yolunu nasıl bulduğunu izlerim’ dedi. Yüzde 6.12’si de “Acıma duygusu hissederim” yanıtı verdi.
    Yüzde 20.60’ı ‘toplum çocuğa acıma duygusuyla yaklaşacağı için’ engelli çocuk istemediğini belirtti.
    ‘Engelli bir vatandaşa toplumun nasıl davrandığı’ sorusuna yüzde 36.92’si ‘olması gerektiği gibi’ cevabı verdi. Yüzde 56.89’u ‘yanlış davranıyoruz’ seçeneğini işaretledi.
    Katılımcıların yüzde 39.63’ü zihinlerindeki engelli imajının tele-vizyon etkisiyle oluştuğunu belirtti.
    Sadece erkek katılımcılara yöneltilen ‘Engelli bir kadınla ilişkiniz nasıl olur? ’ sorusuna yüzde 21.72’si ‘duygusal bir ilişki yaşamazdım’ cevabı verdi. ‘Duygusal bir ilişki yaşardım, evlenmezdim’ yanıtını verenlerin oranı yüzde 40.58 oldu.
    ‘Sizce engelliler kiminle evlenmeli? ’ sorusuna yüzde 35.72’si ‘sevdiği biriyle’ derken, yüzde 56.94’ü ‘kendisi gibi engelli biriyle’ seçeneğini işaretledi.
    ‘Engelli bir vatandaşın evine gittiğinizde tutumunuz nasıl olur? ’ sorusuna yüzde 34.21 oranında ‘Gönül rahatlığı içinde sohbet eder, ikramlarını yerim’, yüzde 18.26 oranında ‘acır, yardım etmeye çalışırım’, yüzde 17.79 oranında ‘Tedirgin olurum’ cevabı geldi.
    Ankete katılanların büyük bir bölümü daha önce engelliler yararına bir kampanyaya katılmadıklarını söylerken, sivil toplum örgütlerinde engelli kadın yöneticilerin az olmasının sebebini ‘her alanda olduğu gibi burada da erkeklerin egemenliği elden bırakmak istememesi’ olarak belirtti.

    Cevap Yaz
  • Hasan Kaplan
    Hasan Kaplan 20.03.2008 - 10:38

    elinize, kolunuza..nefesinize sağlık...:9

    Cevap Yaz
  • Leman Subaşı
    Leman Subaşı 10.03.2008 - 16:05

    Sevgili Nurten, hayatini ve yazdiklarini okudum.. Ve seninle gurur duydum.. Yurekden kutluyorum..
    'Dunya Emekci Kadinlar Gunu ve Engel(SIZ)li Kadin' baslikli yazinda engelli engelsiz tum kadinlar adina yaptigin haykirisi destekliyor, mutlu ve basarili nice yillar diliyor, tanidigim en engelsiz seni gozlerinden opuyorum...

    Seni tanimami saglayan hemserim Sn. Bibinoglu' na tesekkurler..

    Sevgilerimle..

    Leman Subasi


    Cevap Yaz
  • Cansın Erol
    Cansın Erol 10.03.2008 - 15:31

    Sevgili Aynur..Sen kalbinle gönlünle beyninle bütün engellerini yenmiş,iftihar edilecek,örnek alınacak bir kadınsın.Bütün kadinlarımız senin gibi olabilseydi veya gerektiği gibi eğitim verilebilseydi,bu gün ne bir kadınlar günü olurdu ne de güzel ülkem bu durumlara gelirdi.Yazdıklarına aynen katılıyor ve seni bütün kalbimle kucaklıyorum..
    Cansın Erol

    Cevap Yaz
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş 07.03.2008 - 09:02

    öyle yalın kalacak ki..sadece Kadınlar Gününüz Kutlu olsun demek...

    Cevap Yaz
  • Haydar Bibinoğlu
    Haydar Bibinoğlu 07.03.2008 - 00:52

    Ben seni raslantı sonucu tanıdım. Yazın ve şiirlerin aracılığı ile, görmeden bir tanıma elbet sözünü ettiğim.

    Büyük bir çoğunluğu bilinç engellisi olan şu toplumda, sana 'engelli' demek, aptallıktır. Ahlâk engellilerinin, bilinç engellilerinin, töre engellilerinin, sosyolojik engellilerin fink attığı bir toplumda yaşıyoruz. Us sağlığımızı koruyarak, büyük bir başarı sağladığımıza inanıyorum.

    Yazdıklarına katılmamak olanaksız. Ahlâk ve töre baskıları hep kadın üstüne şekillenmiştir toplumumuzda. Özellikle de İslâm dünyasında böyledir. Öteki dinlerde de kadının üzerindeki baskılar yokumsanamaz elbet. Acaba diyorum, peygamberlerin hep erkeklerden çıkması mıdır bunun nedeni? Tanrısal bir adalet de yok kanımca, kadınla erkek arasında. Dinleri hep erkek elçiler, erkeklere bildirmişler. Karan'ın dili de böyle... Kadınlara söylenmesi gerekenler de, erkekler aracılığı ile söylenmiş.
    Nisa suresi 34. ayet: 'Erkekler, kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar. ...... Sadakatsizlik ve iffetsizliğinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin/onları dövün. Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa, artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. .....'

    Buna benzer birçok ayet var. Özellikle Nisa suresi, kadın hakları konusundaki dinsel bakışı yansıtması açısından önemlidir. Yedinci ayette, kadının miras hakkı erkekle bir tutulurken; on birinci ayetten başlayarak belirlenen kurallar, kadın çok gerilerde bırakmaktadır.

    Kadının ezilmesinin, haklarının önemsenmesinin önemli nedenlerinden biri, dinin toplum üzerindeki etkisidir.

    Bu konu, birkaç sayfa ile geçiştirilemeyecek denli geniş boyutlu ve önemlidir. Ben sadece bir boyutunu, öz olarak açıkladım.

    Seni yürekten kutluyorum. Sevgiler...

    Cevap Yaz
  • Özay Sağlam
    Özay Sağlam 05.03.2008 - 19:18

    Yine biliyorum ki, neyse güneş kara toprağa; gerçek aydınlanma odur, insanlığa.
    çok çok güzeldi......saygılar

    Cevap Yaz
  • Cebbar Korkmaz
    Cebbar Korkmaz 05.03.2008 - 13:06

    Yaşam öykünüzüde okudum yorumunuz gerçekçi bir bakış açısı sunmaktadır malesef bizim gibi feodalitenın egemen olduğu toplımlarda insan değeri yoktur insan değerinin olmadığı ülkelerde kadının deyeri hakkı olası düşünülemez egemenler sadece göstermelik kadın haklarını ön plana çıkararak göstermelik bir kadın hakları konusu yaratmışlardır oysa kadının özgürlüğü soyal kültürel ekonomık olmak zorundadır buda ancak sosyalleşmiş toplumlarda mümkündür bizler gericilikte dünya genelinde çok ileri bür yapıdayız erkek egemenliğinin nedeni sosyalleşememedır üzülerek belirteyimki yüksek tahsil yapmış bazı kadınlarımız irkçılık yapmaktadırlar bu tutum atatürkün kurduğu cumhuriyete yakışmayan utanç verici bir tutumdur bülen ersoy bile bukadınlardan daha gerçekçi olduğunu kanıtlanıştır baskının sömürünün olduğu totaliter rejimlerde hak hukuk olmaz öncelikler demokratik duruşumuzun net olması gerekir eşiminde 4 kardeşi bedensel engellidir önemli olan düşünsel engelin olmamasırı yukarıda saydıklarım hiç bir engelleri olmamasına rağmen düşüzsel engellilerdir yorumunuz son derece güzel kutlar saygılarımı sunarım

    Cevap Yaz
  • Hayati Dede
    Hayati Dede 05.03.2008 - 11:46

    Sayın Aktaş:
    Siz engelli değisiniz. Zira bedensel işlev kaybını engel kabul edenler varsa sözüm yok. Bu ülkenin en temel sorunu zihinsel engellilerdir. Tanımlamam ne kadar doğru olacak bilmiyorum ama zihnleri çalıştığı halde engelli olanlarla sorun yaşanmaktadır. Sempozyumlarda saatlerce konuşulması gereken derin bir konuya samimiyetle ve bedeninizin gerçeğine inat çağdaş ve aydınlk bir kafayla başkaldırınızda size katıldığımı büyük bir mahcubiyetle söylüyorum. Mahcubiyetim yorum yaptığımdan kaynaklanıyor zira. Yorum yapmak olayları uzaktan izleyenlerin lüksüdür bildiğiniz üzere. Böyle ciddi bir konuda yorum yaparak geçiştirmeyeceğimden ayrıca haberdar olmanızı isterim. Benim için kadınlar bir ulusun en saygın kişileridir, olmalıdır. Ülkemdeki çoğu anaların, kardeşlerimizin; erkek egemenliğini yine erkeklerin hangi temele dayandırarark kurallaştırdığı bile belii olmamasına rağmen, farklı coğrafyalarda ki farklı dilleri konuşanlarla 'kadının yeri dört duvar arasıdır konusunda'fikir birliği içinde olmalarını hayretle izlesemde karşı mücdele içerisinde olmak gerektiğine inanıyorum. Ve sizlerden güç aldığımızıda, bilmenizi isterim. Saygılarımı sunuyorum.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta