gececi kadınlar
sadece uyumak
-bazen de sevişmek-
için uğradıkları
evlerine dönüyorlar
yorgun ve
alkol yüklü...
halayık makamındaki
müzikler
teker teker yorulup
susuyorlar
yere düşen
kristal vazolar gibi kırılıyor
alkışsız biten şarkılar
orospular
yabancı terler
ve alkol yüklü
ve barlar sokağı
şimdi daha bi hüzünlü...
hüzne boyanmış köşebaşlarında
gece tarifesi açmak için sıradalar
taksiciler,
ay bile gitti
bırakıp güzelim geceyi
sarhoşlara.
barlar
salaş meyhaneler
- sonbaharda ölen yapraklarca -
kapanıyor bir bir;
gözümün önünde
ölüyor dağ gibi izmir...
'siktir et,
ölsün! '
diyorum sonra,
gece vardiyasındaki işçiyi
kim düşünür
bi avuç insan
bunca alınterini nasıl sömürür
sonra nedir bunlar
bu sömürücüler kimler? ..
çılgın fikirlerimi
hep destekleyen
minik bi yıldız
gülümseyip
göz kırpıyor
hareketlenirken caddeler
simit fırınları açılıyor bu sırada
alkışsız, siftahsız
halka hamurlar atılıyor narın içine
is kokuludur ilk simitler
müşterileri tabii ki
işçiler...
dünya,
ben bunları düşünürken
hızla dönüyor
geceden kalma herkes
evine dönüyor
zaman da
hızla geçiyor..
dönüyor
dönüyor başları eğlenceli yerlerin...
dünya dönüyor
dönüyor öbür yanını geceye
ve
içerlemekten yorgun düşmüş soluğum
benim;
o da
dönüyor
-saat: dördü on geçiyor-
soluğum uykuya
uykuya dönüyor...
Kayıt Tarihi : 27.1.2002 11:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!