Dünya Anneleri Şiiri - Necati Şimşek

Necati Şimşek
453

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Dünya Anneleri

Bu gün yine senin gününmüş anam,
Anneler günüymüş…
Annesi olan herkeste,
Herkeste bir telaş, bir telaş
Koşuşturma var ki deme gitsin.
Herkes bir şeyler yapıyor ki
Anneler gününe yetişsin…
Kimi annesinin en sevdiği şeyi
Almak için koşuşturuyor en güzel hediyeyi…
Neler mi? İnanamazsın;
Kimi çorap alıyor, kimisi eşarp
Kimisi makyaj seti,
Kimisi buluyor yıllanmış şarap…
Bir de adetmiş aldığı şeyi,
Göstermiyor kimseye son ana kadar
O son gün var ya Pazar sabahı,
Hani o Mayısın ikinci haftası
Sabahleyin kalkıp herkes yatarken
Annesi uyanmışsa,
Hediye verecek,
El öpecek
Sarılacak,
Kucaklaşacak,
Belki de annesinin yaşlarına
Gözyaşları karışacak…
Uyanmamışsa annesi
Sönmeyecek hevesi
Bekleyecek…
O gün annesini hiç üzmeyecek,
O gün anne bir melek,
Kendisi çiçek…
O gün öyle geçecek…
Akşam olacak,
Herkes yatacak,
Şafak sökecek
Güneş doğacak
Doğacak doğmasına da,
Şimdi ne olacak…
Bitti mi anneler günü,
Hediyeler verildi mi annelere
Ne sevinçli günler,
Nasıl bir yaşam vaat edildi annelere…
İçtiği o yıllanmış şarap
Hayat gibi yıllanmış mıydı?
Dünya yine dönüyor muydu?
Saatler geçmiyor,
Zaman akmıyor muydu?
Peki, herkes bu olaya öylece bakmıyor muydu?

Ya benim gördüğüm hastanede
Kim bilir kaçıncı çoğununa gebe
Yüzünde acımasız hayat çizgisi
Kapkara yazgısı
Kucağında emziklisi…

Ya gördüğüm semt pazarlarında
En sona kalıp hava kararınca
Sırtına bağladığı ufacık çocukla
Ve yanında gezen şu boncuk gözlü çocukla
Adeta hücum eden Pazar artıklarına…

Veya sabahın köründe
Kalkıp hizmet eden erine,
Kahvaltısını hazırlayıp çocuklarına
Hiç yüksünmeden giden
Bahçeye, tarlaya
Ve çalışan ölesiye…
Süt zamanını geçirmeyerek yavrusunun
Altını bile ihmal etmeyerek kuzusunun
Tarlada çalışan ırgatların,
Yemeğini hazırlayan…
Doysun diye yavrularım,
Çapa yapan, tarla sulayan…

Daha şafak bile sökmeden,
Kahvaltı bile etmeden,
Uyuyan yavruyu kucağa alıp,
Kreşe koşar adım bırakıp,
Geç kalmamak için işine
Veda bile edemeden eşine…
Koşturarak, çalışan
Hayatın her türlü derdiyle
Adeta yarışan…
Kendini yenileyen,
Teknolojiyi kullanan
Ve en önemlisi
Kendini herkesten sakınan
Bir taraftan ırzını
Kocasının namusunu koruyan…
Akşam çocuğunu dönüşte alıp,
Evde tüm yorgunluğunun üstüne
Yatırınca masal okuyan…

Bu anneler ne yapacak,
Nasıl açacak evladına,
Nasıl açacak kucak…
Fabrikada çalışan Ayşe,
Nasıl çocuk doğuracak…
Yemek pişiren Fatma
Nasıl annelik yapacak…

Bu dünya nereye gidiyor anne…
Nereye gidiyor sence…
Ben seni hatırlıyorum
Hep güleç yüzünle
Bana gösterdiğin o bitmez sevginle
O “yavrum” deyişin var ya
Öyle bir kazınmış ki beynime
Hatırladığım an
Sarhoş gibi oluyorum
Gelemiyorum kendime

Dünya anneleri bu kadar etkiliyormuş
Anneler artık çoğunlukta
Hep çalışıyormuş…
Kimisi çocuğunu sırtına bağlayıp
Elindeki sapan taşı ile
Savaş veriyor Filistin de
Kimisi çıkıyor sokaklara
Bağırıyor “katil Amerika! ”
Kuzey Irakta…
Kimisi bedeninde toplanan,
Son birkaç damla sütü,
Getirip göğsünün ucuna,
Emziriyor çocuğuna,
Afrika da…
Donmaması için soğuktan kimi
Sıcacık tutup ta hep içini
Adeta kuruyor içine soba
Basıyor sinesine yavruyu,
Eksi bilmem kaçta…
Hayalleri bile donuyor ama
Dondurmuyor yavruyu
Alaska da Sibirya da…

Ne çileler çeken var annem…
Hepsini sana dünyada söyleyemem
Bunları hatırlattı bana,
İlk hediyemi aldığım gün sana..
Nasıl gelmiştim yanına,
Ortak olmuştun heyecanıma,
Basmıştın beni bağrına,
Almıştın kucağına..
Minicik bir mendildi sana aldığım
İçine bütün duygularımı sakladığım
Son dolmuş parasını mendile verip
Saatlerce eve gelmek için yürüdüğüm
Hissettirmemek için yorulduğumu
Karşında dimdik durduğum
Anam…
Şimdi sana verebilecek tek şey
Sadece duam…
Benim dualarımla
İnşallah pir nur olur öbür dünyan…
Senin ellerine şimdi uzanamam,
Boynuna sarılamam,
Gözlerimden dökülen yaşlardan
Boncuk dizeyim sana
Dualarım yetmiyorsa
Bende geleyim yanına…
Gözyaşımdan ıslanan mendili
Kessin diye hararetini
Süremedim gül yüzüne
Taktığın o gözlükleri
Yük yapmasın diye
Taktırmazdım ya gözüne…

Ne yapacağım biliyor musun?
Hani o tüm içinde olan evlat sevgini
İlmek ilmek vererek
Kazak örmüştün ya bana
Özenerek…
İşte o kazağımı sırtıma takıp
Elime binlerce adresi alıp
Dolduracağım kucağımı kırmızı gülle
Hasretimi dindireceğim
Öpeceğim o yüzlerce elle
Gireceğim girebildiğim kadar gönül’e
Senin için gezmek istiyorum dünyaları
Senin hatıran için seviyorum bütün anaları
Ömrüm yeter mi bilmem
Bütün anaları gezmeye
Ayaklarının altına toprak
En sıcak günlerde gölge yapan yaprak
Olmaya gideceğim…
Sadece seni değil
Tüm anneleri seveceğim
Cennet bile serilmiş
Ayaklarınızın altına
Ne kadar ana varsa
Kutlu olsun her günleri dünyada
Sadece bir gün değil
Her günüm feda sana
Bu sefer elimden gelen bu,
Yine hediye alamadım
Oturup şiir yazdım
Gözümde canlanan tüm annelere,
Sadece sana değil
Dünyadakilere…

Hepsinin önünde
Saygıyla eğiliyorum
Ne kadar anne varsa
Ellerinden öpüyorum…

12.05.2007
Necati ŞİMŞEK
Ankara

Necati Şimşek
Kayıt Tarihi : 12.5.2007 16:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mine Yirmili Avon
    Mine Yirmili Avon

    'Hepsinin önünde
    Saygıyla eğiliyorum
    Ne kadar anne varsa
    Ellerinden öpüyorum…


    Duygularınızı aktaran Yüreğinize sağlık...Tüm annelerin nezninde kutlarım sizi ve düşüncelerinizi...Saygılarımla..Acemi Şair Mine'

    Cevap Yaz
  • Sacide Yaylaz Destina
    Sacide Yaylaz Destina

    'Hepsinin önünde
    Saygıyla eğiliyorum
    Ne kadar anne varsa
    Ellerinden öpüyorum…'

    BU DUYARLI YÜREĞİ KUTLUYORUM SEVGİLER..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Necati Şimşek