Sevgin, gönüllerde ölmez harlanır
Acıdır yutulmaz meylerin dünya.
Nerede bir garip varsa horlanır
Aman vermez asil soyların dünya.
Atlıların yularını tutarsın
Yayalara, üsten üsten bakarsın
Avcımısın, hep pusu da yatarsın?
Yutar hayatları koyların dünya.
Gel, Seninle orta yolu bulalım
Derdimiz, davamız nedir bilelim
Bir haber gönder de, biz de gelelim
Her yerde kurulmaz toyların dünya.
Kendisini dev zanneden sinekler
Kanını içecek bir masum bekler
Kurtlar yaşlanınca, ulur köpekler
Doğru yola gelmez tayların dünya.
Çorak ve verimsiz, arazilerin
Bozulmuş o hassas terazilerin
Bam teline dokunmaz nağmelerin
Makamını bilmez ney'lerin dünya.
Sızmış aramıza kara yılanlar
Özümüze yapılıyor talanlar
Köprüyü geçiyor dayı bulanlar
Boşuna kırılmaz fayların dünya...
Kapanıyor ayın, güneşin önü
Yaklaşıyor işte dünyanın sonu
Söyler misin bana nerdeler hani?
Gözü, gönlü doymaz beylerin dünya...
Altının dilinden anlamaz sarraf
Bir yanda doğrular, bir yanda hilaf
Bir tarafta açlık, bir yanda israf
Sahibini bulmaz payların dünya.
Yüce Mevlâ bizi senden korusun
Cevabı olmayan zor bir sorusun
Hicranî der, bataklığın kurusun
Çoşkundur durulmaz çayların dünya.
Kayıt Tarihi : 17.10.2023 12:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!