Kimi düğüne kalkmış
Kimi salı hazırda
Usta ağaç biçiyor
Bilmez hangi tabuta
Dur bi seyret hayatı
Bir çarktırki işliyor
Aklı selim farkında
Ömürden çekiçliyor
Kimi hastaya yanar
Kimi sağından bezmiş
Altı üstü bir ömür
Bir yokuşmuş,bir düzmüş
Şikâyet hep dünyadan
Hayat insanda gizmiş
Ruh beden ilişkisi
Bir nefeslik işmiş
Anlamıyor ahmaklar
Ne manadan ne izden
Dün gitmişti oysaki
Bir tabutun peşinden
Mezarlar dolup taşmış
Musallalar mezarlar
Bilirmisin hangi gün
Mezarını kazarlar
Üstündeki urbadan
Bu gün sonmu çıkışın
Bilirmisin faniden
Hakka yürür nağaşın
Musallaki son durak
Sana ölüm,kula hak
Duyduğun figan değil
Cenazene iştirak
Adımlarki yaşarken
Duymadığın adımlar
Uzaklaştı gidiyor
Bilmem ne gün dururlar
Ölümler sona değil
Başlangıç'a işaret
Ey kul,körelt nefsini
Mahşeride hesab et
Gidişler gidiş değil
Asıl gidiş bedenden
Hazır et yolluğunu
Ruh çıkmadan,sinenden
Meziyet musallada
Parıldayan bir ceset
Kevser Irmağı sunmuş
Kime nasiptir acep
Ayrılık bu dünyadan
Zamana anlam katan
Bu gidiş son keredir
Bu kez ziynetin kefen
Yol,kimisine yeşil
Kime gece karası
Var düşün ey gafil
Çıkış yolun neresi
Yaslandı dağ dediğin
Kara toprağa tek tek
Mezarlar dolup taştı
Nedir gaflete sebep
Yaslandı dağ dediğin
Kara toprağa tek tek
Kimi mürşit soyundan
Kimi firavuna denk
Ey gafil ahmak nefsim
Zulüm sanadır bilki
Beklemekte azrail
Zaman tükendi belki
Güvenme gençliğine
Ömür yaşa tapusuz
Bu anlamı yükleyen
Nefsin gibi kaygusuz
Kayıt Tarihi : 19.9.2017 18:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!