bir kurşundum düştüm ellerine
parçalanmış halim düştü bedenine
bazen ağrılar bazen ölümü anlattım
sen kaçmak istesende ben hep peşindeydim
vazgeçilmezdin senin ölümün kurtuluşum gibi
çarpar dururken rüzgarın acısı vardı üstümde
herbiyanım kanla doluyken
sana çarpmış bir kurşunu şimdi ellerimle söküp aldım
düşlerime girer gibi oldun
bazen ölümü yaşattın
bazen ölmenin acısını anlattın
her sabahı doğmuş gibi yaşarken
senin kabusların geceyi ölüme devretti
şimdi cizilmiş birkaç parça var ellerimde
gözlerim üstüne titrer gibi bakıyor
insan gibi davranıyorum sana
avuçlarımda seni benden alan bir parça var
onda seni görüyorum
sana sıkan beni anlatıyorum gözlerime
ayna karşısında nefretimi anlatıyorum boş sokaklara
soğuk birazda ayaz var etrafımda
hesap sorarcasına çarpıp duruyorlar bedenime
yağmurlar düşüyor üstümee
bazen kar taneleri
bazen sesin çıınlıyor kulaklarımda
kaçmak istedikçe sen çıkıyorsun karşıma
aşkım dermiş geliyor tüm sokaklar
bomboş odalara yazılmış isimler var sanki
her bir harfi seni tamamlar gibi
durmadım kaçtım sen kaçarken ben hep ağladım
ağlarken nefret denen caniyi arar oldumm
şimdi benden nefret ederken
cani dediğin nefretii ağlarken beklediğim
zamanlarda seni nasıl düşündüğümü anladım
anladıkça basit kavramları boşkoymaya başladım
sen basitleştikçe ben sevmek denen anlamı anladım
sen anlat dur bazende sevdim de bazen özledim
ben özledikçe sen kaçarken
şimdi bana özlemek denen basit anlamı anlatıyorsun
yanlız kalınca gelir aklına özlemek bazen
duygusal anlamda yanlız kalırsın
bazen beynin kaldırmaz bu yanlızlığı
nefret ettiğin aşkın olsada kafi dersin
ben nefretinken bazen özleminken
nedensizce çıkar dururken
bana bakar acı çeker gibi gülerken anladın beni
şimdi sakın durup bakma bana
bu sözler ne aşkı anlatır sana
nede bendeki nefreti
sadece senin ve benim yaşadığımız basit olanları anlatır
görmezken gözlerim tutunduklarım
bazende istemesemde sarıldım dallarımı haykırıyorum
şimdi gör ve anlat senin sarılıp kurtulduğun dalların bastiliğini
bu sözler bazen anlamsız bazen anlamlı gelir sana
sen anlamak istemesende onlar çıkar durur karşına
birgün sevmeyi koz olarak kullanırken
çıkarsa bu sözler karşına
sakın kaçma anlaki senin bir zamanlar kullandığın manasız sevgi
şimdi seni manasızca kavrıyor....
aşk dediğin basit kavram kocaman gelir gözlerine
korkar durursun kullandığın silah gibi
şimdi sen onu anlına dayar affını beklersin..
ben gözlerime açıp kurtulurken sen sadece gittin
ben giderken affını beklemeden ölüme atladım
sensizliği ölüm olarak görürken sen ondan bunda şundayken
bazen bana gülerken arkamı dönerken vurduğun ssözlerini
hep aklıma yazarken içimdeki duaları hiç duymadın
duğalarım şimdi beddualarm oldu
ben çektim sıra sende....
benim ettiğm dualar sadeyken seninkiler kapkara kalacak
sen yaşatırken hep ağlattın şimdi ağlamak denen meleği ellerinle
sen kendin gözlerinle bakıp ellerinle söküp attın..
Kayıt Tarihi : 18.7.2007 07:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!