Biz yalnızlaştıkça kendi dünyamızda, oturduğumuz koltuğa kıvrılarak, bir de başımızı omzumuza eğerek, kapılarını kapattığımız odada, garipsetecek bir müziğin eşliğinde, dalıp gideriz geçmişin hüzün seslerine. Ve sadece içimizde hissederiz geçmişin anılarını…
Sessiz ve ıssızlaştığımız anları tekrar tekrar yaşarız…
Biz umutsuzlukların arasından korkarak, irkilerek, ansızın gelecek darbelerin ardında yalpalayarak, tam da her şeyin bittiği anda umutsuzca umudu ararken, yalpalandığımız hayatı var gücümüzle tutmaya çalışan, belki de güçsüz insanlardan biriydik…
En çok beklenmeyenle karşılaştığımızda korkup saklanacağımızda örselenmiş düşüncelerimizle ayakta kalmaya kendimizi mahkûm hissedenlerdendik belki de…
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm